Fenerbahçe'nin Gizli Tarihi
Selahattin Duman, Sabah, AGustos 1996
ILK TURK FUTBOLCUSU FENERLI FUAD BEY'DI ...
1900'lU yIllarIn ba$Inda KadIkOy'de oturan James Lafontaine adIndaki Ingiliz
olmasaydI, OsmanlI tebasI belki futbol topuyla daha geC tanI$acaktI. O zaman
da Galatasaray'In kurulu$ yIlI 1905, Fenerbahçe'nin kurulu$ yIlI 1907
olmayacaktI. Belki renkleri, belki isimleri bile ba$ka ba$ka olacaktI.
Ya da o zamanIn KadIkOy'Unde, James Lafontaine adlI futbol hastasI yerine
George Brown adInda bir Cim hokeyi meraklIsI ba$ka bir Ingiliz ya$asaydI belki
de bugUn milletCe ba$ka bir spora a$Ik olacaktIk. Hintliler ya da PakistanlIlar
gibi.
Futbolu baGrIna sokan Ingiliz James Lafontaine, 1900'lU yIllarIn ba$Indaki
hallerini $Oyle anlatIyor:
"Biz UC be$ Ingiliz Moda CayIrInda bu i$e ba$ladIk. Ancak iki takIm kuracak
sayIda oyuncumuz vardI. AynI insanlarla oynamaktan canImIz sIkIlIyordu. Lakin
TUrk genClerini bu i$e te$vik etmekten de korkuyorduk..."
Acaba neden korkuyorlardI? TUrk genClerinin kuracaGI takIma yenilip millete
rezil rUsva olmaktan mI? Yoksa maC sIrasInda a$ka gelecek seyircilerden dayak
yemekten mi?
FUTBOL YASAK
Devir Sultan Ikinci AbdUlhamid Efendimizin devri. Padi$ahImIz, halifemiz iyidir
ho$tur da biraz vehimlidir. Ahalinin "futbol bahanesiyle" dahi olsa yan yana
gelip, kalabalIk te$kil etmesinden ho$lanmaz. "Nerede Cokluk orada $eylik..."
politikasI gUttUGUnden, MUslUman ahaliden UC dOrt ki$inin yan yana yUrUmesini
bile yasaklamI$.
I$te James Lafontaine'i korkutan $ey bu. TUrk genClerini futbola alI$tIrayIm
derken ba$InIn belaya girmesinden Cekiniyor. O yUzden de maClarInda TUrk
genClerini oynatmIyorlar. Ama bo$ bir tedbir bu. Olimpiyat oyunlarInIn
yapIldIGI stadyumun OnUnde "kokoreC satmayI planlayacak kadar" gOzU kara
giri$imcilere sahip bir milletin CocuklarInI, AbdUlhamid'in yasaklarI
durdurabilir mi?
DurduramamI$ nitekim...
Ingilizlerin, RumlarIn aralarInda futbol oynadIGI, Ku$dili, Moda, PapazIn
CayIrI, BaklatarlasI, Taksim KI$lasI gibi yerlere biriken MUslUman ahali "Bu ne
i$tir..." deyip maC seyretmeye ba$lamI$. SeyrettikCe de i$tahlanmI$. Yerinde
duramaz olmu$. O vakitler bugUnkU gibi tribUnlU, tel OrgUlU sahalar yok. Futbol
sahasI dedikleri yer dOrt tarafI aCIk alanlar.
James Lafontaine Ingiltere'ye dOndUkten sonra Daily Mirror'da yayImlanan
hatIralarInda bu durumdan $ikayet ediyor:
"MaCIn olmadIk bir yerinde, kafasInda fesiyle bir TUrk seyirci dalar,
yakaladIGI topu tekmeleyip havaya dikmeye CalI$IrdI. Bu yUzden maClarImIz sIk
sIk kesintiye uGrardI. Bu futbol heveslilerini durduracak bir polis kuvveti
bulunmadIGIndan Cok sIkIntI Cekerdik..."
FUAD HUSNU BEY
Bizim Ergun HiCyIlmaz'I tanIrsInIz. Hem iyi bir tarihCi hem iyi bir ar$ivci hem
de sIkI Fenerlidir. 1992'de yayImlanan "TUrk Futbol Tarihi" adlI CalI$masInIn
birinci cildinde, TUrklerin futbol hevesini Ornekleri ile naklederken ilginC
bir $ahsiyeti tanItIyor. Ilk kez futbol sahasIna CIkan bir TUrk'ten, Fuad HUsnU
Bey'den sOz ediyor.
AbdUlhamid'in donanmasInIn amirallerinden HUseyin HUsnU Pa$a'nIn Mekteb-i
Bahriyesi'nde (Deniz Harp Okulu) okuyan oGlu Fuad HUsnU Bey bilinen ilk
futbolcumuz.
Fuad HUsnU Bey mUkemmle Ingilizce konu$abildiGi iCin Moda'daki Ingilizlerle
ahbaplIk ediyor. O zaman Istanbul'da futbol topu da yok, futbol malzemesi satan
bir yer de.
Fuad HUsnU Bey, Ingiliz ahbaplarIndan bir top tedariklenip ba$lIyor Uzerinde
tepinmeye. Kah bo$ bir arsa bulup pe$inden ko$uyor kah bir duvarIn kar$IsIna
geCip durmadan $ut atIyor.
PapazIn CayIrI mevkiindeki bir okul duvarInI futbol topuyla dOvmekte olan Fuad
HUsnU'yU yakIn arkada$I Re$at Danyal Bey gOrUyor. Once hayretler iCinde bir
sUre seyrediyor. Sonra yanIna sokulup soruyor:
- HayIrlar ola Fuad. DuvarI yIkmaya mI CalI$Iyorsun?
Fuad HUsnU, yakIn arkada$I Re$at Bey'e Once derdinin duvarI yIkmak deGil de
futbol talim etmek olduGunu anlatIyor, ardIndan da bir teklifte bulunuyor:
- Neden bizim bir futbol takImImIz yok? Gel biz de takIm kuralIm.
Re$at Danyal Bey'in aklI yaTIyor bu i$e. "Ilk TUrk futbolcusu" olarak tarihe
geCecek olan Fuad HUsnU'nUn liderliGinde birkaC delikanlI bir araya geliyorlar.
Istanbul'un ilk OsmanlI takImInI kuruyorlar.
Fuad HUsnU ve Re$at Danyal ile birlikte $evki Bey, Fahri Bey, Nurettin Bey,
Emcet Bey, HafIz Mehmet ve HafIz Mustafa karde$ler, Kemani Nuri Bey ve
TamburacI Osman Pehlivan. Isimleri tespit edilenler bunlar. Kadronun yarIsI
mevlide giden hafIzan ekibi, diGer yarIsI saz takImI gibi bir $ey.
BLACK STOCKINGS
BugUnkU Fenerbahçe Stadyumu'nun yeri o vakitler PapazIn CayIrI diye biliniyor.
SonralarI Onio Club'In mUlkiyetine geCecek ve futbol sahasI olarak
kullanIlacak. Her neyse. I$te bu CayIrIn yanIndan geCen yolun Uzerinde bir
Halil Mahmudiye Ilkokulu, onun da yanInda HUr$it AGa'nIn kahvesi var. Fuad
HUsnU Bey'in OncUlUGUnde kurulan ilk futbol takImImIz bu kahveyi kendine lokal
yapmI$. Burada bulu$up takIm kurma i$ini konu$uyorlar. En Onemli sorun da
takIma ne isim verecekleri. TUrkCe bir isim katiyen olamaz. CUnkU OsmanlI
tebasIna futbol yasak. Padi$ahimIz, halifemiz AbdUlhamid Han, en laf anlamaz
zaptiyesini bu i$e memur etmi$. Zaptiye Celal'in i$i TUrk genClerine futbol
oynatmamak. ArdIna taktIGI iki tUfekli nefer ile Istanbul-KadIkOy arasInda
mekik dokuyor. Galatasaray Lisesi'nin bahCesi ba$ta olmak Uzere Mahmut Baba
tUrbesini, PapazIn CayIrI'nI Ku$dili'ni sUrekli dola$Ip "futbol heveslisi"
genClere gOz aCtIrmIyor.
O vakit BoGaz kOprUleri olmadIGIndan kar$Idan kar$Iya kolayca geCilemiyor. Bu
da futbol meraklIsI delikanlIlara arada bir arsalara CIkIp top tepikleme
fIrsatI yaratIyor.
Zaptiye Celal'in $errinden korkan Fuad HUsnU ve arkada$larI kurduklarI takIma
Ingilizce olarak "Siyah CoraplIlar" manasIna gelen "Black Stockings" adInI
koyuyorlar. PlanlarI kendilerine de Ingiliz sUsU vermek.
Iki UC idman yapIp, futbol topuna ayaklarInI biraz alI$tIrdIktan sonra da
Moda'nIn Rum genClerine maC teklif ediyorlar. OnlarIn da canIna minnet. Teklif
kabul ediliyor.
26 Ekim 1901 tarihinde PapazIn CayIrI mevkiinde Rum takImInIn kar$IsIna CIkan
acemi OsmanlIlarIn i$i zor tabii. MaCI 5-1 kaybediyorlar. Bu arada Fuad HUsnU
Bey eGrisini doGrusuna getirip bir gol atIyor ve spor tarihine "Gol atan ilk
TUrk" olarak bir kez daha geCiyor.
Ama maCIn yapIlacaGInI haber alan bir muhbir durumu hemen Zaptiye Celal'e
jurnalliyor:
"Kar$IlIklI kaleler kurup, Rumlarla aynI kIyafet-i labis olduGu halde top
endahtI ile talim icra etmekte olduklarIndan..."
BASKIN VAR
Yani diyor ki: "Kar$IlIklI kaleler kurmu$lar, Rumlarla aynI kIyafeti giymi$ler.
Top oynayIp darbe talimi yapIyorlar."
Neferlerini toplayan Zaptiye Celal baskIna hazIrlanIrken yakInlarI da Fuad
HUsnU'nUn babasI olan HUseyin HUsnU Pa$a'ya haber uCuruyorlar:
- Aman Pa$a, senin oGlan padi$ahImIzIn yasaGInI dinlemeyip top oynamakta.
Zaptiye de baskIna hazIrlanmakta. Yeti$, oGlunu hapislere dU$mekten kurtar.
ZavallI Pa$a, tela$la faytonuna atlayIp "olay mahaline" doGru at ko$tururken,
Zaptiye Celal de kendi askerini yola CIkarIyor. Ikisi de aynI vakitte PapazIn
CayIrI'na ula$Iyorlar. At UstUndeki Zaptiye Celal ile arkasIndaki sUngU takIp
"Allah Allah" nidasIyla sahaya dalan neferlerini gOren TUrk futbolcular Cil
yavrusu gibi daGIlIyorlar. Kimisi mezarlIk yOnUne kimisi denize doGru kaCIyor.
Rumlar ise $a$kIn seyrediyor. Oysa futbol onlara da yasak ama Zaptiye Celal'in
gUcU Ingiliz ve Rumlara yetmediGinden sadece OsmanlI genCleri ile me$gul. Fuad
HUsnU Bey babasInIn faytonunu gOrUnce iCine atlayIp ku$Ca canInI kurtarIyor.
Re$at Danyal ise yakalananlar arasInda.
Fuad HUsnU baskIndan kaCIp kurtuluyor lakin e$kali tespit edilmi$, adI
OGrenilmi$. Deniz Harp Okulu OGrencisi olduGundan askeri mahkemeye CIkarIlIyor.
"Padi$aha kar$I bir tertip iCinde" olmadIGInI ispatlamak iCin dil dOkUyor.
MUstantik yani Sorgu Hakimi olan Re$id Bey ise hayatInda futbol denilen $eyi
duymamI$. "Top" denince de Fatih Sultan Mehmet'in "Balyemez topu" gibi bir $ey
anlIyor.
- Elinizin altInda top da varmI$, diye tutturuyor.
Fuad HUsnU Bey futbol topuyla askeriye topu arasIndaki farkI gOstermek iCin
"suC aletini" mahkemeye getiriyor. BOylece mUstantik efendi bunun bir gUlle
olmadIGInI anlIyor. YalnIz kafasIna takIlan bir mesele daha var. Jurnal
zaptInda "Rumlarla aynI kIyafet-i labis" deniliyor ya. Buradan tek tip forma
giydikleri manasInI CIkarmakta.
Fuad HUsnU onun da Caresini buluyor. MUstantik Re$id Bey'den izin isteyip
futbol kIyafetini giyerek huzuruna geliyor. Hakim, kar$IsIndaki komik gOrUnUmlU
gence uzun uzun hayretler iCinde bakIyor. Sonra onun Ozel bir komiteci kIyafeti
giymediGine hUkmediyor. Komitecilik, ihtilalcilik ciddi bir i$. "Bu genC
gUpegUndUz don gOmlek gezdiGine gOre olsa olsa kafadan sakattIr." diye dU$UnUp
takipsizlik kararI veriyor. Ama Fuad HUsnU'ye bir gOzdaGI vermekten de geri
kalmIyor:
- KazIk kadar adamsIn. Bir de pa$a CocuGu olacaksIn. BOyle don paCa gezmeye
utanmIyor musun?
Fuad HUsnU bOylece paCayI kurtarIrken DI$i$leri'nde CiCeGi burnunda bir memur
olarak CalI$an Re$at Danyal arkada$I kadar talihli CIkmIyor. Tahran Sefareti'ne
yani Iran'a sUrUlUyor.
IKI BUYUK IDDIA
OsmanlI Amirali HUseyin HUsnU Pa$a'nIn oGlu Mekteb-i Bahriye OGrencisi Fuad
HUsnU paCayI dOnemin mahkemesinden kurtarIr ama iCindeki futbol ate$ini
bastIramaz. O hIzla gider Ingilizlerin kurduGu KadIkOy Futbol TakImI'nda
kendisine Ingiliz sUsU verip Bobby takma adIyla oynamaya ba$lar. Bu diziyi
hazIrlarken kafam $imdiki Fenerbahçe yOneticilerinden ErtuGrul HataylI'nIn e$i
Fato$ hanImIn ailevi durumuna takIldI. Gazetecilik mektebinden dOnem
arkada$ImIz olan Fato$, merhum Oramiral Kemal Kayacan'In kIzIdIr. Acaba, Fato$,
deniz subayI ve bir amiral torunu olan ve sonralarI Kayacan soyadInI alan Fuad
HUsnU Bey'in torunu muydu?
Telefonu aCIp sordum. SIk sIk yapIlan bir yakI$tIrma olduGunu OGrendim. Sadece
isim benzerliGi. Ama Fato$ HataylI bana telefonda ilginC bir $ey sOyledi.
- Fenerbahçe ile ilgili bir CalI$ma yaptIGInI biliyorum. Bir$ey merak ediyorum.
Fenerbahçe'nin kurulu$ tarihi 1907'den Once mi?
Ben daha cevap vermeye hazIrlanIyordum ki "Once deGil mi?" diye Israr etti.
Sadece bu soru bile giderek $iddetlenen Galatasaray-Fenerbahçe rekabetinin
nerelere kadar uzandIGInI gOstermeye yeter. TUrkiye liglerinde en Cok $ampiyon
olmak Fener'e gOnUl verenlere yetmiyor. Ille kurulu$ tarihi 1903 olan
Galatasaray'dan daha eski olmak istiyorlar.
Fenerbahçe'nin bilinen kurulu$ tarihi 1907. Galatasaray'In ise 1903. BazI
Fenerbahçe bUyUkleri, kendi takImlarInIn daha Once kurulduGunu ancak tescil
edilmediGini iddia ederler. Ya da bunu ispatlayan belgelerin kaybolduGunu.
DOGRUSU 1907 YILI
Spor tarihimizle ilgili olanlarIn verdiGi bilgiye inanmak durumundayIz. Bundan
Oncesine dair bir kayIt yok. Ama Fenerliler'e sOz veriyorum. Bu dizi bittikten
sonra 1905 ve 1906 yIllarInIn periyodik yayInlarIna girip sIkI bir tarama
yapacaGIm. Fener'in 1907'den Onceki varlIGIna dair bir ipucu, bir iz olursa
ilan edeceGim.
SultanImIz, efendimiz AbdUlhamid'in 33 yIllIk saltanatInIn son senesi...
Ulkenin her tarafInda karI$IklIklar ba$lamI$. HenUz harekete geCmemi$ler ama
Enver ve Niyazi Beyler'in daGa CIkmalarI yakIn. Neredeyse eli kulaGInda. Bir
ba$ka deyi$le AbdUlhamid ipin ucunu yava$ yava$ kaCIrIyor. SaltanatI ile
uGra$an mUnafIklarla boGu$maktan futbol topu pe$inde ko$turanlarla uGra$maya
vakti kalmIyor.
KadIkOy yakasInI sindiren Jurnalci $amil artIk ortalarda gOzUkmUyor. PapazIn
CayIrI'nI, BaklatarlasI'nI basIp top uCurtmayan Zaptiye Celal'in sUngUsU Coktan
dU$mU$. Karakoldan dI$arI kafasInI CIkaramaz olmu$.
OsmanlI genCleri artIk resmi bir takImIn formasI altInda olmasa da rahat rahat
top oynayabiliyorlar.
ILK KURUCULAR
KadIkOy'de uzun zamandan beri bir takIm kurma konusunu tartI$an UC kafadar var:
Ayetullah Bey, Nurizade Ziya Bey ve Necip Bey.
1907 yIlInda be$ takImdan olu$an Istanbul ligine katIlIp dOrdUncU olan
Galatasaray'In durumuna bakIp "ba$ka TUrk takImlarInIn da kurulabileceGi"
konusunda cesaretleniyorlar...
GerCi Galatasaray da bir TUrk takImI ama Istanbul yakasInda ve arkasInda
FransIzlarIn mektebi var. O vakitler KadIkOy bir ta$ra kenti kadar uzak
Istanbul'a. Oyle ki bUtUn OmUrleri KadIkOy'de geCip de bir kez bile Istanbul
yakasIna geCmemi$ binlerce insan var. O yUzden KadIkOy yakasInda kurulacak bir
takImIn anlamI ba$ka.
Bu i$i konu$up bir karara baGlamak iCin UnlU edebiyatCIlarImIzdan Sami Pa$azade
Sezai'nin yeGeni olan Bahriyeli Necip Bey'in Moda'daki evinde bulu$uyorlar.
Moda Be$bIyIk sokaktaki 3 numaralI hanenin alt katIndaki selamlIk dairesinde
mUthi$ bir takImIn harcI atIlIyor.
- Kuruyor muyuz arkada$lar?
- Kuruyoruz.
- Peki parayI nasIl bulacaGIz?
- Ben veririm.
Kesenin aGzInI aCan bu $ahIs, dOnemin zenginlerinden Nurizade Ziya Bey. Ve
Fenerbahçe'nin ilk kulUp ba$kanI. Kuruculara daha sonra Hasan Sami ve Hindi
Asaf da katIlIyor.
Ayetullah Bey, OsmanlI BankasI'nda memur. "ParayI bastIrIp" ilk ba$kan seCilen
Ziya Bey ise Saint Joseph mezunu. Sadece para deGil, Saint Joseph talebesinin
desteGini de getiriyor Fenerbahçe'ye. Fenerbahçe takImInIn kurulu$u bahara
rastladIGIndan kulUbe papatyanIn sarI ve beyaz renkleri seCiliyor. Ziya Bey'de
para var ya! Hemen kar$Iya geCip TUnel'deki Ingiliz Baker'In dUkkanInda
alIyorlar soluGu. O zamanlar Istanbul'da futbol ayakkabIsI da yok topu da.
Forma nereden olsun. Ya analarIna, bacIlarIna diktirdikleri eGreti $eylerle
CIkacaklar sahaya. BOylelikle hiCbir maCI kaCIrmayan azInlIk hanImlara, Rum ve
Ermeni kIzlarIna madara olacaklar. Ya da adam gibi futbol kIyafeti giyip,
kendileri ile daha yolun ba$Inda alay ettirmeyecekler. Ingiliz Baker'a verilen
sipari$ler ancak birkaC ayda gelebiliyor. Nitekim formasInI nisanda sipari$
eden Fenerlilere bu formayI giymek ancak kasImda nasip oluyor. YOnetim ise bu
formalarI beklerken takImI kurmakla me$gul. Bu i$i de Fener'e aza yapIlan Saint
Joseph'in TUrkCe hocasI Enver Bey'e (Enver Yetiker) veriyorlar. Bu arada takIma
futbolcu olarak alInan Topuz Cemil de "elinden resmi geldiGi iCin" kulUbUn
amblemini Cizmekle gOrevlendiriliyor.
Fenerbahçe'de saGaCIk olarak oynayIp 113 maCta 32 gol atan Topuz Cemil'in bir
OzelliGi de topa mUthi$ vurmasI. Bu OzelliGiyle de BombacI Bekir tUreyene kadar
futbolumuzun ilk "penaltI kralI" UnvanInI kazanIyor. Amblemi nasIl CizdiGi
sorulduGu vakit $Oyle anlatIyor:
"... Resime merakIm biraz da yeteneGim olduGu iCin amblemi Cizmemi istediler.
Cok heyecanlandIm. GUnlerce kafa yordum. Sonunda karar verdim. Once bir
yuvarlak Cizip iCine bayraGImIzIn renklerinden kIrmIzIyI, Cevresine de beyazI
oturttum. OrtasIna da stilize edilmi$ bir kalp Cizip, asaleti temsil eden
lacivert renge boyadIm. Cevresini de defne dalI ile sUsledim."
TAKIMIN ILK MACI
BOylece bugUne kadar gelen Fenerbahçe amblemi sarI, kIrmIzI, beyaz, lacivert ve
ye$il renklerden olu$uyor.
Samimi olarak sOylUyorum. Ben yIllarca amblemin ortasIndaki $ekli palamut
zanneder "Belki o vakitler Fenerbahçe semtinde bol bol palamut veren me$e aGacI
vardI." diye dU$UnUrdUm.
MeGer Topuz Cemil onu bir kalp niyetine Cizmi$. Sonradan Topuzlu soyadInI alan
ve adI bugUn Fenerbahçe'nin en Onemli caddesine verilen Cemil Bey, daha sonra
"bir $eye kIzIp" Galatasaray takImIna geCecek ve iki sezon bu formayI giyecek.
Ofkesi geCince de yine Fener'e dOnUp futbolu burada bIrakacak. I$te bu yUzden
Fenerli fanatikler zaman zaman "Biz Galatasaray'dan daha ONce kurulduk ama
evraklarI kaybettik" diye nasIl tutturuyorsa, Galatasaray'In fanatikleri de
Topuz Cemil'in durumunu iddia konusu yapIyorlar.
Onlara gOre de "Fener'in amblemini Cizen bir GalatasaraylI." oluyor.
Ellerindeki delil ise Topuz Cemil'in iki sezon sarI kIrmIzIlI formayI giymesi.
Oysa i$in aslI bu. Topuz Cemil Fenerbahçe'nin abide isimlerinden biri.
"Enver Hoca takIm kuruyor." dedik ya!
Saint Joseph'in iyi futbol oynayan talebelerinden Galip KulaksIzoGlu'nu bulur
ve Rumlarla cuma gUnU maC yapacaklarInI sOyleyip "Iyi futbol oynayan
arkada$larInI getirmesini" ister.
Galip de hocasInIn bir dediGini iki etmez. Arkada$larI ile birlikte cuma gUnU
Fener'in arkasIndaki CayIrlIkta hazIr ve nazIr bulunur.
Ingiliz Baker'den tedariklenen forma ve tozluklar ilk maCa CIkacak ekibe
daGItIlIr.
Kuruculardan Hindi Asaf kaleci duracaktIr. Yine kuruculardan Bahriyeli Necip
saGbek, kulUbUn ilk ba$kanI olan Nurizade Ziya Bey de solbek mevkiine geCerler.
O devrin $artlarI i$te. Ali $en'i Halil Ibrahim'in yerine solbek oynarken
dU$UnUn. Oyle bir durum. Haflar ise Kara Hasan, KUCUk Hasan ve Cerkez Sabri
Beylerdir. O devrin diliyle muhacim hattI yani forvet ise $Oyle kurulmu$tur:
Nusuhi Esat, $efkati, KulaksIzzade Galip, DalaklI HUseyin ve Avukat Hayri
Beyler. Bu DalaklI HUseyin ise o sezon takImI da CalI$tIrdIGI iCin kulUbUn
tarihine "ilk teknik direktOr" olarak geCer.
BUYUK ZAFER GUNU
MaC kasImIn ikinci yarIsInda oynandIGIndan hava oldukCa soGuktur. Bu yUzden
maCI seyretmeye UC be$ hasta meraklI dI$Inda kimse gelmez. Hele KadIkOy'Un
futbol meraklIsI gUzel hanImlarI hiC gOzUkmezler. Zaten bu soGuk havalar kulUp
yOnetimlerinin ba$Ina bela olacaktIr. CUnkU OsmanlI genCleri futbolun soGuk
havada da oynanabileceGini ancak yIllar sonra OGrenecektir.
Nitekim 1915 yIlInIn aralIk ayInda Istanbul buz kesmi$tir. GUnler Once alInan
Fenerbahçe-Galatasaray maCI ise Ku$dili CayIrI'nda yapIlacaktIr. Fenerli
futbolcular "Hava soGuk. GalatasaraylI topCular deli mi ki bu havada ta
kar$Idan gelsinler." diye dU$UnUp sahaya te$rif etmezler. Sahaya tam takIm
CIkan Galatasaray'In Fener'i beklediGi haberi semte bomba gibi dU$er. Ne kadar
atlI araba, fayton varsa ko$turulup futbolcular evlerinden, kahvelerden
toplanIr ve sahaya CIkarIlIr.
GalatasaraylIlar efendilik edip rakiplerini beklemi$tir. Buz gibi hava
yetmezmi$ gibi bir de inceden tipi ba$lar. Oyunun ortasInda Once bir, ardIndan
bir Fenerli futbolcu daha "Biz deli miyiz yahu! Bu havada top oynanIr mI!"
deyip sahadan CIkarlar. Onlardan cesaret alan iki UC GalatasaraylI da sahayI
terk eder. SoGuGa dayanIklI futbolcular sahada kalIr ve bu garip mUcadeleden
Fenerbahçe 1-0 galip ayrIlIr.
I$te Fenerin ilk maCI da bOyle berbat bir havada oynanmI$tIr. Rum takImI Yunan
bayraGInIn renginde mavi beyaz bir formayla CIkar sahaya. Fenerbahçe ise sarI
beyaz formasIyla. O vakitler hakem mUessesesi oturmamI$.
Ba$ka takImdan maCI seyretmeye gelen bir futbolcu genellikle iki tarafIn
rIzasIyla hakem seCiliyor ve maCI yOnetiyor. Bu uygulama 1920'li yIllarda bile
devam ediyor.
Bu ilk tarihi maCta hakemin kim olduGu belli deGil. Zaten sahanIn Cizgileri ile
kalenin aGlarI da yok. Ho$ kalenin nizami olup olmadIGI bile tartI$IlIr ya!
Futbolcular tacI gOz kararI belirliyor. Avut ya da korneri de kale direGini
hizalayarak hesaplIyorlar.
MaCI Fenerbahçe 2-0 kazanIrken ilk golU de merkez muhacim (santrafor) Galip
Bey atIyor. Ikinci golU atanIn ismi ise belli deGil. BazI spor ara$tIrmalarInda
Fenerin ilk maCInI Ingiliz Moda kulUbU ile yaptIGI yazIlmI$tIr ama yanlI$tIr.
Ara$tIrmacI Cem AtabeyoGlu, bu ilk maCta oynayan Nusuhi Esat Bey'den aktarIr ki
rakip Moda kulUbU deGil, gayrI federe bir Rum takImIdIr ve aslanlarImIzIn
OnUnde peri$an olmu$tur.
FENER'IN LIGLERDEKI ILK YILI SIKINTILIYDI!
Gelelim Fenerbahçe'nin rengi nasIl deGi$ti sorusunun cevabIna. Oyle ya! KulUbUn
ilk renkleri sarI beyazdI. Neden durduk yere sarI lacivert oldu acaba?
KulUbUn ilk ba$kanI ve solbeki Nurizade Ziya Bey parayI bastIrIp formalarI
tUccardan Ingiliz Baker'a IsmarladI ama "YazlIk mI olsun, kI$lIk mI olsun? KIsa
kollu mu uzun kollu mu?" sorularI Uzerinde fazla kafa yormadI.
Belli ki "YazIn nasIl olsa idare ederiz, kI$ geldiGinde U$Umeyelim" diye
dU$UnUp uzun kollu ve kalIn bir kuma$tan verdi sipari$ini.
Formalar ta Ingiltere'den yapIlIp gOnderiliyor. Nitekim geldiGi vakit de kI$
olduGundan satan da memnun giyen de. Ne var ki 1908 yIlInIn mayIs sIcaklarI
ba$layInca Fener'in kI$lIk formalarI da ba$a bela oluyor. Futbolcular askeriye
kaputu gibi kalIn kuma$tan yapIlan formanIn iCinde pi$mekteler. Ba$kan Ziya Bey
oturup kalkIp "Ne yapmalI ne etmeli" diye dU$Unuyor. Sonunda yazlIk forma
tedariki iCin paraya kIymaya karar verip soluGu Ingiliz tUccar Baker'in
TUnel'deki dUkkanInda alIyor.
Baker kurnaz. Ziya Bey'e "$imdi Ismarlasak gelene kadar yaz geCer" diyor. Ama
elinin altInda sarI Uzerine laciverti Cizgili yazlIk gOmlekler var. Forma
niyetine giyilebilir. Uzerine amblemi dikmek yeter. "Size bu gOmlekleri
satayIm" teklifini yapIyor.
Ne yapsIn Ziya Bey? OnUnde daha yaz sIcaklarI var. Istanbul'da ba$ka yazlIk
forma yok. Renkler tutmuyor ama "Biz de deGi$tirip sarI lacivert yaparIz" diyor
ve gOmleklerin tamamInI satIn alIyor.
I$te Fenerbahçe'nin renklerinin sarI beyazdan sarI laciverte geCmesi bu
yUzdendir.
"Fenerbahçe koyundaki mehtabIn ya da Fener'in sarI I$IGI ile denizin laciverti"
romantik birer yakI$tIrmadan Ote bir $ey deGildir. Yokluk ve Caresizlik
Fener'in renklerini deGi$tirmi$tir. Bence iyi de olmu$tur.
Fener'in ilk ba$kanI Nurizade Ziya Bey ile yOnetimden OsmanlI BankasI memuru
Ayetullah Bey arasInda ufaktan geCimsizlik ba$lamI$tIr.
ILK AYRILIK
KulUpte parayI Ziya Bey vermekte, Onemli kararlarI ise Ayetullah Bey
almaktadIr.
ParayI kendisi verdiGi halde dUdUGU ba$kasInIn CalmasIna iCerleyen Ziya Bey ile
Ayetullah Bey arasIndaki geCimsizlik giderek su UstUne CIkar.
TakImI hem para olarak besleyen hem de maClarIna CIkIp solbek oynayan Ziya Bey
bu Ceki$mede kendine taraf arar lakin bulamaz. DiGer kurucularIn da kendisini
pek desteklemediGini, parasI iCin katlandIklarInI hisseden Ziya Bey Ofkelenip
istifayI basar. Ba$kanlIktan da ayrIlIr Fenerbahçe'den de.
Bununla da yetinmeyerek takImIn bazI Uyelerini de ayartIp Ingiliz ve Rumlarla
anla$arak yeni bir takIm kurar. Union Club adInI verdikleri bu takIma Fener'in
kIymetli haflarInI, yani Kara Hasan ile KUCUk Hasan'I da transfer eder.
Hatta hIzInI alamayIp Fener'in ilk teknik direktOrU olarak tarihe geCen DalaklI
HUseyin'i de ayartIr. Rumlarla birlikte kurduGu yeni takIma gOtUrUr.
Ziya Bey'i kIzdIran olaylardan biri de $udur. Bir Ermeni mUzisyene parasInI
verip "Fenerbahçe iCin" bir mar$ besteletmi$tir. SOzleri kimin tarafIndan
yazIldIGI belli olmayan bu mar$In benimsenmemesine de iCerlemi$tir.
Oysa futbolcular ilk Fener mar$InI beGenmediklerinden deGil iCinde geCen sOzler
yUzUnden sOylememi$lerdir.
"Birlik, kuvvet, TUrklUk, gayret..." gibi SultanImIz Efendimiz AbdUlhamid Han'I
huylandIracak bir sUrU manalI sOzcUk.
AbdUlhamid siyaseten ipin ucunu kaCIrIyordu dediysek bu laflarI yiyip yutacak
kadar da Captan dU$mU$ deGil. Ama Ziya Bey bunu dahi alInganlIk konusu yapIp
ba$kanI olduGu kulUpten kopup gidiyor. FeneliliGi ise ancak tarihi zabItlarda
kalIyor. Yeni ba$kan artIk Ayetullah Bey'dir.
SEYYAR KALELER
Ilk ba$kan Ziya Bey'in kulUbU bu $ekilde terketmesi KadIkOy Car$IsInI fena
halde karI$tIrdI. Fenerbahçe'nin ilk Uyeleri maddi aCIdan mUtevazI insanlardI.
Cok istedikleri halde kulUbe maddi aCIdan yararlI olamIyor, bu yUzden de Ziya
Bey elini cebine attIGI zaman diGer Uyeler saGa sola bakInIp IslIk CalmayI
tercih ediyorlardI.
Bir$eyler yapIp bu sIkIntIyI hale yola sokmalIydIlar.
Allahtan Ziya Bey giderken kale direklerini gOtUrmemi$ti. $imdi "Bu da nereden
CIktI?" diyeceksiniz.
O vakit nizami futbol sahasI yoktu. Kale direkleri de kulUbUn elemanlarI
tarafIndan yaptIrIlIr, takImIn ayakCIlarI tarafIndan maC hangi CayIrda
oynanacaksa oraya ta$InIrdI. MaC bitince de kale direkleri yeniden gOnUllUler
tarafIndan saklandIGI yere gOtUrUlUrdU. Peki sahada bIrakIlamaz mIydI? Bunun
cevabI "hayIr" olacak elbette. Istanbul ahalisi bo$ bir CayIrIn ortasInda
bIrakIlacak kalaslarIn kale olduGunu ne bilsin? Maazallah biri alIp odun
niyetine evine gOtUrebilirdi.
Bu milletin lotaryaya, talih oyunlarIna merakI Coktur. I$te bu merak
Fenerbahçe'nin parasIzlIktan bunalan yOneticilerinin imdadIna yeti$ti. "Tayyare
Piyangosu" gibi Ozel bir Fenerbahçe piyangosu dUzenleyip bir kampanya aCtIlar.
Ikramiyeler cIlIzdI ama KadIkOy yakasInda oturan herkes bunun Fenerbahçelilere
bir yardIm olduGunu biliyordu. O vakitlerin parasIyla tam 42 altIn lira
toplandI. I$te bu parayla kulUbe AltIyol'da gUzel bir lokanta kiralandI. Daha
Onceleri KadIkOy Uhuvvet KulUbU'nUn lokali olarak hizmet veren bina artIk
Fener'in mUlkU gibi olmu$tu.
Fener'in becerikli yOneticileri daha sonra bu lokali iyice elden geCirecek,
du$lu soyunma odalarI bile yapacaklardI. 1932 yIlIna kadar hizmet veren bu
lokal, daha sonra bir yangInda kUl oldu gitti. YangInIn neden CIktIGI o zaman
anla$IlamadI. Ama yIllarca sonra kulUbU yakanlarIn bir grup taraftar olduGu
anla$IldI. Fener'in kongrelerinde UstUnlUGU ba$kalarIna kaptIrdIklarI iCin
kIzIp kulUp binasInI kundaklayan bu taraftarlarIn CocuklarI, torunlarI hala
Fenerbahçe Uyesidir. BazIlarI 1980'li yIllarIn Fener'inde yOneticilik bile
yapmI$lardIr. Bu mevzuya daha sonra dOneceGiz.
10 KasIm 1908 gUnU Ingilizlerin Imogene takImInI KOrdere CayIrInda 3-0 yenen
Fenerbahçe artIk kendisini Istanbul Futbol Ligi'ne girmeye hazIr hissediyordu.
YabancI takImlar maClarInI pazar gUnleri yaptIGIndan onlarIn ligine "Pazar
Ligi" denilirdi. OsmanlI takImlarI ise kendi tatil gUnleri olan cumalarI
kapI$IrlardI. Bu yUzden de Istanbul Futbol Ligi'nin resmi adI "Cuma Ligi"ydi.
Ve Fenerbahçe bu lige Galatasaray'dan sonra kabul edilen ikinci takIm oldu.
Ilk yIl pek ba$arIlI geCmedi. Futbolun henUz acemisi olan Fener'in ilk
topCularI futbolu ba$ka tUrlU oynuyorlardI. Ingilizler, onlardan futbol talim
eden Galatasaray topCularI futbolu kaleler arasInda dikine dikine oynarken
Fener'in birCok futbolcusu "Kim topu en yUkseGe dikerse o ba$arIlIdIr"
zannediyorlardI. Bu yUzden de topu ayaGIna geCiren bir iki sektirdikten sonra
mUmkUn olduGu kadar havaya dikiyordu.
EYVAH... YENILDIK
$imdi bu tarifleri okuyanlar iClerinden kIs kIs gUlUyordur ama o dOnemin
gerCekleri bOyleydi. Futbolu bilen KulaksIzoGlu Galip gibi topCular da vardI.
Ama her maCa yeti$emiyorlardI. Ya okul ya ailelerinden bir engel CIkIyordu. Bu
yUzden de onlarIn yerine acemi hevesliler oynuyordu. Pek Cok maCI kaybeden
Fenerbahçe tarihinde ilk kez Galatasaray'In kar$IsIna CIktI. TutunamadI. Tam 3
gol yedi ve sahadan 0-3 yenik ayrIldI.
TARIHI FARK OLUYOR
AltI takImlI ilk lig serUvenini Galatasaray $ampiyon bitirirken, Fenerbahçe 5.
olmu$tu. Fenerbahçe'nin ba$kanlIGIna getirilen Ayetullah Bey iCin bu kabul
edilemeyecek bir durumdu. Onun iCin de takImI birkaC iyi futbolcu ile takviye
etti. Bir sonraki sezon daha iddialI olacaklardI. Ama yine olmadI. Galatasaray
ilk maCta Fener'i 5-0 yendi. Ikinci maCI ise tam 7-0 kazandI. O gUn $iddetli
bir lodos fIrtInasI olduGundan takImIn yarIsI KadIkOy yakasIna geCememi$ti.
MaCa altI ki$iyle ba$layan Galatasaray, daha teknik ve tecrUbeli futbolculara
sahip olduGundan rUzgarI mUkemmel kullanIyordu.
O fIrtInada KadIkOy'e kayIkla geCecek kadar CIlgIn cesarete sahip bir oyuncusu,
KUCUk Ali Bey maCIn ikinci yarIsIna yeti$ti. Galatasaray yedi ki$iyle
sahadaydI. Fener'in kalecisi Ali Sait ba$InI direGe vurup yaralandIGIndan
oyundan CIkmI$, yerine kIsa boylu Izzi geCmi$ti.
I$te bu $artlarda oynanan maCI Fener 7-0 kaybetti. Kim bilir bu maCIn Fener-
Galatasaray rekabetinde tarihe geCeceGini, ku$aklar boyunca kafalarIna
kakIlacaGInI bilseler belki i$ ba$ka tUrlU olurdu.
Fenerbahçe lige atIldIGI ikinci sezonu sonuncu olarak bitirirken ancak 2 gol
atIp 22 gol yiyordu. Ama Fenerbahçe yeterince tecrUbeyi kazandIktan sonra bu UC
Galatasaray maGlubiyetinin acIsInI mUthi$ bir $ekilde CIkaracak, ta$ gibi bir
takIm kurup Galatasaray'a tam dokuz sene hiC yenilmeyecekti.
----
Kutu:
I$gal yIllarIndan bir maC yazIsI:
Spor Alemi MecmuasI, 17 EylUl 1922
Fenerbahçe 5 Ermeniler 0
3 EylUl Pazar gUnU KadIkOy Ittihat Spor KulUbU'nde Fenerbahçeliler ile Ermeni
Muhtelit TakImI kar$Ila$tI. Ermeniler geCen maGlubiyetlerini pek
hazmedemediklerinden mUtemadiyen gazetelerinde yeni bir oyun iCin Fener'i davet
ediyorlardI. Bu davet Fenerbahçeliler tarafIndan kabul edildiGinden oyun Cok
heyecanlI oldu.
Fenerbahçe takImI: Kaleci ($ekip); mUdafalar (Hasan, Kemal, Cafer); muavinler
(Kadri, Ismet, Refik); muhacimler (Alaaddin, Zeki, Bedri, Omer) beylerden
te$kil etmi$ti.
Ermeniler de geCen seferki takIma ilaveten gelen Nubar Efendi ile Ingiliz
Muhtelit TakImI orta muhacimi Anderson'I ilave etmi$lerdi. Hakem olarak Makabi
takImInIn kalecisi intihap edilip mUsabakaya tam saat altIda ba$landI.
Birdenbire "ya$a" nidalarI, "aman kazanalIm" sedalarI arasInda Fenerbahçe
akIncIlarI Ermeni kalesine $iddetli bir iki akIn yaptIlar.
Alaaddin ve Zeki'nin ayaklarIna top geldiGi zaman halk "Allah a$kIna, bugUnkU
muzafferiyet $erefine sayI yapInIz" diye baGIrIyorlardI. I$i sIkI tutan
Fenerliler, ipe un sermediler. Zeki Bey ilk sayIyI ve hatta ikinci sayIyI da
yaptI. TUrkler mukabil tarafIn muhacim hattInda Manuk, Nubar gibi seri
oyuncular olduGunu bildiklerinden galibiyeti tamamIyla kendilerine mal
edemiyorlardI. Fakat Zeki Bey'in mUtemadi sayIlarI ve buna Omer Bey'in de
ilavesi gollerin adedini be$e iblaG edince herkeste tezahUrat ba$ladI. Halk
mUtemadiyen "Ya$a!" diye baGIrIyordu. MUdafalarImIzIn sert mukabeleleri OnUnde
Ermenilerin muhacimleri tamamen akim kaldIklarIndan oyun bir tek kale
mahiyetini almI$tI. AkIncIlarImIz topu mUtemadiyen Ermeni kalesine
yolluyorlarsa da kalecilerinin fazla maharetli ve biraz da talihi yUzUnden
aGlara girmek istemiyordu.
Galeyandan halk oyun Cizgisinin iCine girerek fazla asabile$mi$ti. Nihayet bu
vaziyette mUsabaka hitama erdi. Oyunculardan herbiri ayrI bir tema$akar
grubunun ba$larI Uzerinde Ku$dili CayIrI'na kadar ta$IndIlar. SahanIn kIyIsInda
bekleyen diGer grup da galibiyet neticesi almI$ bu akIna katIlmI$tI. Vapur
iskelesine yUrUyen tema$akarlar "Ya$a varol, TUrkler her yerde galip" diye
mUtemadiyen baGIrIyorlardI. Biraz sonra sesler kIsIlmI$, bu insan kafilesi
KadIkOy Caddesi'nden pek az vakti kalmI$ son vapura tatlI tatlI bir akIn
halinde akIp gidiyorlardI.
-Sürecek-
Fenerbahçe'nin Gizli Tarihi
Selahattin Duman, Sabah, AGustos 1996
I$TE FENERBAHÇE'NIN TARIHE GECEN TAKIMI
Evet... Fenerbahçe ilk iki sezon Galatasaray ile tam UC kez oynayIp UC kez
yenildi. Ustelik bu UC maCta tam 15 gol yerken bir tek gol bile atamadI.
TakIm sIkIntIlI gUnler geCiriyordu. Birilerinin aklIna UskUdar'da iyi
futbolcularIn ve TUrk kulUplerinin bulunduGU yer geldi. Onlarla yan yana
gelinemez miydi?
BOyle bir gUC birliGi yapsalar hem $u Ingilizler'e hem de azInlIklara,
bilhassa Galatasaray'a gUnlerini gOsterseler. Fena fikir deGildi. Zaten KadIkOy
ile UskUdar arasInda gelip giden aracIlar da vardI. Bunlardan biri de Anadolu
Idman Yurdu adIyla 1908'de cemiyetler masasIna tescil edilen takImdI.
Yazar Burhan Felek, bu takImIn hem oyuncusu, hem yOneticisi hem de bekar
odasInI tahsis ettiGi iCin lokal sahibiydi.
UskUdar DoGancIlar'da oturan "Sesi KIsIk $adiye HanIm"dan futbol adIndaki bir
oyunun varlIGInI ke$feden Burhan Felek, futbol topuyla tanI$masInI anlatIrken
$Oyle yazar:
$adiye HanIm'In sesi kIsIktI. Bu yUzden adInI Oyle koymu$lardI. I$te bu sesi
kIsIk $adiye HanIm'In iki oGlu vardI. Ikisi de Serasker KapIsI katiplerindendi.
Bir gUn CiCekCi Kahvesi'nde otururken sesi kIsIk $adiye HanIm'In bUyUk oGlu
Ziya Bey:
- Yahu! Ku$dili'nde Ingilizler bir oyun oynuyorlar. Herkes gidip seyrediyor.
Cok heyecanlI bir oyun! dedi.
Babam merhum da bir gUn aldI beni, Ku$dili'ne mi PapazCayIrI'na mI iyi
hatIrlamIyorum, bunlardan birine gOtUrdU. Herkes arabalar tutmu$ ve arabalarIn
UstUne CIkmI$ olarak futbol seyrediyordu. O an bu oyun beni bUyUledi.
Bunun hakkInda kitaplar aradIm, buldum. 1907 tarihinde UskUdarlI on-onbe$
arkada$la "Anadolu Idman Yurdu" adIndaki kulUbU kurduk..."
BIRLE$ME OLAYI
UskUdar KulUbU ile Fenerbahçe yOneticileri MUhUrdar'daki bir gazinoda biraraya
gelirler. Konu tartI$IlIr. Kimsenin birle$meye bir itirazI yoktur. Uzerinde
anla$Ilacak tek $ey bu birle$meden doGacak yeni kulUbUn adInIn ne olacaGIdIr.
UskUdarlIlar tutturur:
- TakImIn adI "UskUdar Fenerbahçe" olsun! diye.
Fenerliler kabul etmedi.
UskUdarlIlar ba$ka bir $ey Onerdi:
- UskUdar ile Fenerbahçe arasInda bir sUrU semt var. Onlardan birini seCip, o
isim altInda toplanalIm.
Yani takImIn adI "Fenerbahçe olmasIn da ne olursa olsun" manasInda bir teklif.
Ayetullah Bey razI olsa diGer yOneticilerin itiraz edecek hali yok. "$emsipa$a"
denilse kabul edilecek. "Bahariye" denilse kabul edilecek. "KadIkOy Idman
OcaGI" denilse kabul edilecek. Ama Onerinin hiCbirisi Ayetullah Bey'e sevimli
gelmiyor. "TakImIn adI Fenerbahçe olarak kalsIn, renkleri siz seCin" kar$IlIGInI
veriyor. MIzmIzlanmalar ba$layInca da ayaGa kalkIp $u tarihi lafI ediyor:
- Fransa KralI 14. Lui bir tarihte "Ben devletim" demi$. $imdi de ben aynI lafI
edeceGim. "Ben Fenerbahçe'yim". Bu tekliflerin hiCbirini gOrU$meye deGer
bulmuyorum. Birle$me olmayacak. ToplantI bitmi$tir efendiler.
ILK SAMPIYONLUK
Allahtan Ayetullah Bey zaafa dU$memi$ de Fenerbahçe ismiyle ya$ayIp, bugUnlere
gelmi$. Bu fIrtInalar atlatIlIyor. 1911 yIlInda takImIn kaptanI olan KulaksIz
Galip ba$kanlIGa geliyor. Saint Joseph CIkI$lI Galip aynI zamanda takImIn
antrenOrU oluyor. TanIdIGI, bildiGi iyi futbolcularI takIma getirmeye ba$lIyor.
Iki sezon Istanbul liginde OnUne gelene yenilen Fenerbahçe 1911-1912 futbol
mevsimi ba$larken, artIk geCmi$teki hesaplarI temizlemeye hazIrdIr.
Fenerbahçe buhranlI gUnlerden CIkma sava$I verirken, Galatasaray'In i$i
tIkIrIndadIr. Bir Onceki sezonu $ampiyon bitiren Galatasaray Istanbul'un
gOzdesi olmu$tur.
Futbola hevesli ve kabiliyetli bUtUn genCler bu takImda oynamayI hayal ederler.
Oyle ki, takIma mUracaat edenlerin CokluGu yUzUnden Galatasaray yOnetimi ikinci
bir takIm kurmayI planlarlar.
Progress adInda kurulan yeni kulUp, Istanbul Futbol Ligi'ne dahil edilir.
Istanbul'un futbol meraklIsI ahalisi arasInda, Onceleri "Galatasaray B takImI"
olarak tanInIr. Sonra $aibeli maC ithamlarIndan kurtulmak isteyen Galatasaray
bu takImIn adInI Progress diye deGi$tirir. Ingilizler takImIn aGIrlIGInI te$kil
eder. Galatasaray'a fazla gelen elemanlar da buraya aktarIlIr.
AYICI ADNAN BEY
AltI takImlI lige Fenerbahçe fIrtIna gibi girer. Kimse gOzlerine inanamaz. Iki
sezon OnUne gelenden dayak yemi$ o takIm gitmi$, yerine ba$edilmez bir ekip
gelmi$tir.
Ne var ki bu sezon Galatasaray'In mIzIkCIlIGI ile ba$lar. SarI kIrmIzIlI
takImdan "AyIcI Adnan" diye bilinen bir futbolcu vardIr.
Futbolun topla oynanan bir oyun olduGuna bir tUrlU inanmadIGIndan, sahada rakip
topCular ile gUre$meyi, boks yapmayI daha Cok sevmektedir.
"Her sabah tekme ile aCIlIr dUkkanImIz. Kafa yarar, kol kIrar en mUlayim
halimiz" taktiGi ile oynamaktadIr.
CIktIGI her maCta birkaC babayiGidi telef etmi$tir. Trablus harbinde bile bu
kadar zaiyat vermeyen bir milletin CocuklarI olarak; diGer kulUpler "AyIcI
Adnan"a itiraz ederler ve Galatasaray'In maClarInda oynatIlmamasInI isterler.
Galatasaray ise olayI gurur meselesi yapmI$tIr. "Ne var Adnan Bey'in
futbolunda? Bazen topa denk getiremeyip, adamlarI tepiklediGi oluyor. Ama kOtU
bir niyeti yok. Biraz ayaGInIn ayarI bozuk. Biz topCumuzu feda etmeyiz" diye
tutturur.
DiGer kulUpler de "Adnan varsa biz yokuz" diye diretince, Galatasaray ligden
Cekilme kararI alIr.
AyIcI Adnan olmadIGI iCin o sezon "huzur iCinde" geCer ve mevsime rUzgar gibi
giren Fenerbahçe, OnUne geleni devirip, hiC maGlup olmadan, 21 puanla $ampiyon
olur.
Camia bayram yapar ama iClerinde bir ukte vardIr. Galatasaray ile
hesapla$amamI$lardIr. Bir de Galatasaray yenilse.
Hesap iCin iki yIl beklemek zounda kalacaklarI akIllarIna gelmez.
1912 yIlIndaki Balkan sava$I, daha doGrusu dU$man ordularInIn Edirne'yi de
alarak bir felakete CevirdiGi sava$ ya$anIr. Istanbul acIlar iCindedir.
$ehitler, yaralIlar akIn akIn ta$InmaktadIrlar. Bu acIlI gUnlerde futbol
maClarI yapIlamaz ve koca bir sezon bo$ geCer.
MeraklIlar ise arsalarda, aralarInda oynamakta, ayaklarInI idmansIz
bIrakmamaktadIr. Ama forma giyip CayIra CIkmaya utanIrlar. Vatan evlatlarI
$ehit dU$erken eGlenir gOrUnmemek iCin.
TARIHI MAC
1913'te Enver Pa$a'nIn askeri Edirne'yi kurtarmI$, Istanbul'un ne$esi yerine
gelmi$tir. KadInlar sinemalara, erkekler ise maClarIn oynandIGI CayIrlara
ko$arlar.
Yeni sezona $ampiyon olarak giren Fenerbahçe, kurulduGundan beri bir kez bile
yenemediGi Galatasaray'I beklemektedir.
Ilk maC bu duygular iCinde oynanIr. Otomobil Nurili, Memi$li, NUzhetli Fener
forveti yine gol atamaz ama bu kez gol de yemez. 0-0 biten maC sonucu
Fenerliler'den Cok "Biz yoktuk da ondan $ampiyon oldular" havasInI basan
Galatasaray'I Cok $a$IrtIr.
Ama ikinci devre, bir kez daha kar$I kar$Iya geldiklerinde daha da Cok
$a$IracaklardIr.
Ku$dili CayIrInda oynanan ikinci maCta Fener gUclU ve "havalI" rakibine tam
dOrt gol atar. BOylece rakibini tarihinde ilk kez 4-2 maGlup ederken, yeni bir
dOnem ba$latIr.
KadIkOy'Un ne$esi yerindedir. ArkalarInda Saray'I ve Sultani'yi alan, kendini
her zaman "orta direGin Uzerinde" gOren Galatasaray'In snob genCleri ilk kez
dize getirilmi$tir.
FENER SEVGISI
BugUn pek Cok aklI eren "Fener neden Cok seviliyor?" sorusunun cevabInI arar
durur. O yIllarIn Istanbul'unu ve $artlarInI bilmeyenler ise cevabI ba$ka ba$ka
noktalara ta$Irlar.
Fener'in ilk Galatasaray galibiyeti aldIGI 1914 yIlIndan 1922 yIlIna kadar
geCen zaman dilimi iCinde iki takImIn aralarIndaki maClara baktIGImIzda hep
Fenerbahçe'nin kazandIGInI gOrUrUz.
Resmi maClarda Galatasaray'I defalarca yenen Fener, sadece 1917'de 3-2'lik tek
bir maGlubiyet almI$.
Balkan Sava$larI, Birinci DUnya sava$I, sayIsIz ihtilal giri$imleri, Anadolu ve
Istanbul'un i$gali bu fIrtInalI yIllarIn satIr ba$larIdIr.
Daha sonraki yazIlarda gOreceGimiz gibi Fener bu bunalImlI yIllarI hep ba$arIlI
sonuClarla atlatmI$. Ozellikle de yabancIlara kar$I mUthi$ bir ba$arI grafiGi
Cizmi$. Ve Galatasaray'a uzun bir sUre yenilmemi$.
I$te ilgi ve sevginin formUlU: SUrekli ba$arIlI olmak. Fener bunu becermi$.
***
Ilk $ampiyonluk Fener'in makus talihini de kIrIyor. Ilgi patlamasI oluyor.
ArtIk takImIn futbolcularI hem oynamak hem de kulUp ba$kanlIGI yapmak zorunda
deGiller.
CUnkU camianIn $erefinden pay almaya can atan pek Cok asil, varlIklI,
siyasetten gUClU isim var. Ba$kanlIk iCin sIradalar.
Bunlardan $ehzade Osman Efendi Fenerbahçe'nin fahri ba$kanI ilan edilir. Bu
tarihten sonra Fener'in ba$kanlIGIna getirilecek $ehzade Omer Faruk Efendi
ba$ta olmak Uzere maC kaCIrmazlar.
1913-1914 sezonunda Fenerbahçe ikinci kez $ampiyon olur.
----
1913-1914 ISTANBUL LIGI SONUCLARI
1. Fenerbahçe 10 8 2 0 36 6 18
2. AltInordu 10 5 2 3 18 8 12
3. Rumblers 10 4 4 2 22 15 12
4. Galatasaray 10 3 4 3 19 13 10
5. Strugglers 10 2 2 6 9 26 6
6. Telefoncular 10 0 0 10 2 38 0
GALATASARAY ILE YAPILAN I$BIRLIGI VE BIRLE$ME OLAYI
BugUnkU ku$ak Fenerbahçe-Galatasaray rekabetinden mutlaka "kazanmayI" anlIyor.
Bunun iCin stadlarda "Olmeye" geliyorlar. Futbolcuyu da bOylesine "sersemce
bir akibete" ortak etmek iCin yIrtInIyorlar:
- Bu maCI alacaGIz, ba$ka yolu yok.
Fenerbahçe'nin geCmi$ini didiklerken 1910 ile 1920'li yIllarda, yani o belalI
yIllarda bunun tam tersini gOrdUm.
Sahadaki OlUmUne rekabetin, saha dI$Inda "sevgi ve karde$liGe" dOnU$mesine
tanIk oldum.
Bunlardan bir iki OrneGi burada aktarmadan Once bir noktaya parmak basayIm.
Bu dizinin yayIna ba$lamasIndan sonra, "Sen GalatasaraylIsIn. Neden Fener'in
tarihi ile ilgileniyorsun? Yazacak ba$ka bir $ey bulamadIn mI?" diye soran bir
kaC enteresan tipin kar$Ima CIktIGInI da hatIrlatayIm.
Bunlar i$siz gUCsUz takImIndan ve porno film oynatIlan birahanelerin
mU$terisinden deGildi. Kelli felli, i$ gUC sahibi, Coluk Cocuk sahibi
adamlardI.
Onlara "gUlUmsemekten" gayri verebileceGim tek cevap $u: "BunlarI sizin iCin
yazmIyorum ki."
***
TUrk futbolunun gelmi$ geCmi$ en bUyUk isimlerinden biri kabul edilen BUyUk
Fikret'in (ArIcan) ba$Ina gelen $u olaya bakIn.
Bir Galatasaray maCI ve orta sahanIn solunda oynayan (O zamanIn deyimiyle sol
muavin) B. Fikret'in kar$IsInda GalatasaraylI Suphi Batur var. Seyirci Suphi
Batur'a takmI$. Ne zaman topu B. Fikret'ten kurtarayIm derken kendi kalesine
atIyor. Fenerbahçe 1-0 galip.
O vakit 17 ya$Inda olan B. Fikret golUn sevinci ile kendinden ya$Ca bUyUk olan
Suphi Batur'a sokulup "GUzel goldU aGabey. MaCtan sonra Fener seyircisi seni
omuzlarIna alIr" diyerek kafa bulmaya CalI$Iyor.
Suphi zaten takImI yakmI$. Bu lafa daha da iCerliyor ama cevap vermiyor. Lakin
olayI fark eden biri daha var. Fener'in unutulmaz kaptanI ve golcUsU Zeki RIza
Sporel.
Orada duruma bir "mim" koyuyor.
BUYUK BIR DERS
BUyUk Fikret iCin bir top kayIyor. Ofkeyle arkasIndan gelen Suphi ko$up
yeti$iyor ve Celmeyi takIyor. Kuvvetli bUnyesi olan Fikret dU$mUyor. Topu da
kaptIrmIyor. SUrmeye devam ediyor.
Bu arada Fener KaptanI Zeki'nin hakem Emin Bey'e bir$eyler sOylediGini de
farketmiyor tabii.
Hakemin belli belirsiz Calan dUdUGUnden sonra Fikret bakIyor ki herkes durmu$
kendisine bakIyor. Emin Bey yanIna gelinceye kadar da olanlarI anlamIyor:
- CIk dI$arI, oyundan atIldIn.
- Ben ne yaptIm hocam?
- Rakibin sana Celme taktI. DU$meyip devam ettin, seyirciyi tahrik ettin.
Fikret boynunu bUkUp sahadan CIkarken, Kaptan Zeki'nin kendisine arka
CIkmayI$Ina bir anlam veremiyor. Taa ki yIllar sonra Zeki Bey bu atIlI$In
gerCek sebebini kendisine anlatana kadar da veremeyecek.
I$te rekabet iCinde saklI kalmasI geeken deGerlere verilen Onem. O maCta eksik
Fenerbahçe yenilebilirdi. BOyle bir yenilgi affedilebilirdi. Ama rakip
Galatasaray'dan da olsa bir bUyUGe yapIlan saygIsIzlIGIn mazereti olamazdI.
***
1910'lu yIllar... 31 Mart vakasInIn izleri henUz taze. AbdUlhamid'den sonra
iki padi$ah daha gelmi$. Iki bUyUk Balkan sava$I ya$anmI$. Ittihat ve
Terakki'nin darbesi ile iktidar el deGi$tirmi$. Bab-I Ali baskInI. ArdIndan
Mahmut $evket Pa$a'ya suikast. ArdIndan be$ yIl sUrecek Birinci Dunya sava$I ve
UC kItada sava$an OsmanlI Ordusu.
Istanbul'daki yabancIlarIn futbol takImlarI mantar gibi CoGalIyor.
Museviler'in Makabi, Ermeniler'in Tatvla Heraklis, Rumlar'In Pera (SonralarI
BeyoGluspor) ve KadIkOy Elpis, Ingilizler'in Strugglers, Rumblers, Imogene,
KadIkOy Clup ve Golfstream takImlarI bunlarIn en di$lileriydi.
AyrIca Rum karmasI, Ermeni karmasI, Ingiliz karmasI adI altInda takImlar kurup
TUrk takImlarIyla maC yapIyorladI.
Fenerbahçe ile Galatasaray sahada rakipler ama i$ azInlIk takImlarI ile
yabancIlara geldi mi birbirlerine tam anlamIyla arka CIkIyorlar.
I$BIRLIGI FIKRI
KatIldIGI ilk sezon ba$arIsIz olup sonradan ikincilikle yetinen Fenerbahçe'nin
gUClendirilmesi fikri, Galatasaray iCin Onemli bir konudur.
1908'den itibaren Fuad HUsnU, KulaksIzoGlu Galip, Zeki RIza Sporel'in aGabeyi
Hasan Kamil (ilk milli takIm kaptanI) ve Kara Hasan Galatasaray'dan
Fenerbahçe'ye bu niyetle gOnderildiler.
Ama sonradan kantarIn topu kaCar.
Bu kez de Galatasaray gUCsUz dU$er. Fenerbahçe'nin daha popUler hale gelmesi
Uzerine futbolculardan "ba$ka takIma gitmeyeceklerine dair" imza almaya ba$lar.
1912'den 1922'e kadar Galatasaray yOnetiminde acizlik gOrUlUr. "Ilk TUrk
futbolcusu" UnvanIna sahip olan Fuad HUsnU Bey "yOneticilik oGrenmek iCin"
Galatasaray'a geri dOner. Hem kendisi futbol oynar, hem idarecilik yapar.
Galatasaray'da Divan Uyesi olduGunda bile "Ben aslInda Fenerliyim" diye
konu$acaktIr.
***
I$birliGi fikrine ilk yana$an Galatasaray'dIr. Fenerbahçe'nin kuvvetli bir
Ingiliz takImI olan Strugglers ile yapacaGI maCtan Once haber yollayIp "En iyi
be$ futbolcumuzu size takviye olarak verelim" teklifini yaparlar.
Fener yOnetimi uzun mUzakerelerden sonra bu teklifi te$ekkUr ederek reddeder.
Strugglers'a yenilip sezonu sonuncu olarak bitirirler.
Daha sonra da gOreceGiz. BUtUn TUrk takImlarI birbirlerinden oyuncu takviyesi
alIrken, Fenerbahçe her nedense buna bir tUrlU razI olamaz. Ba$kalarIna oyuncu
verir ama kendi bUnyesine dI$ardan kolay kolay oyuncu kabul etmez.
Belki de Fener'i halkIn kalbine yerle$tiren Ozelliklerinden biri de buydu.
Ama Galatasaray "gUcbirliGi" fikrinde IsrarlIdIr.
"YabancI takImlara kar$I dayanI$ma milli bir gOrevdir" diye tutturup, sonunda
Fener'i masa ba$Ina oturmaya ikna ederler. Bir protokol hazIrlanacak,
"gUCbirliGi" $artlarI belirlenecektir.
Galatasaray'dan Ali Sami Yen ile Fenerbahçe'den KulaksIzoGlu Galip Bey'in
ba$kanlIGInda heyetler bu i$i mUkemmel kIvIrIrlar. Bir gUCbirliGi metni
hazIrlayIp, imzalarInI Cakarlar.
23 AGustos 1328 (1912) tarihli bir dilekCe ile durumu "Beynelmilel
Olimpiyat Cemiyeti Memalik-i Osmaniye $ubesi Riyasetine" sunulur.
PROTOKOL VAR
Daha sonralarI "Fener ile Cimbom birle$ecekti" iddialarIna yol aCan bu
protokolUn Onemli maddeleri $Oyledir:
- YabancIlarla oynanacak milli mahiyetteki maClarda iki kulUp, birbirlerine en
kIymetli oyuncularInI verebilecek.
- Bu karma takIm, sahaya "TUrk GUcU" adI altInda CIkacak.
- TakImIn rengi bayraGImIzdaki gibi kIrmIzI-beyaz olacak. FormanIn gOGUs
nahiyesinde kIrmIzI-beyaz ay yIldIz bulunacak.
GOrUyorsunuz deGil mi? Iki bUyUk takIm, bilmeden milli takIm fikrine ve
formasIna sahip CIkIyorlar. AralarInda ayrIca "Ortak bir mUze" kurmayI da
kararla$tIrIyorlar. Protokolde "GUcbirliGi $artlarInIn daha da geli$tirilmesi"
hUkmU de var.
***
Iki kulUp yabancIlara kar$I birbirlerine takviye oldular. Ama Balkan ve Birinci
DUnya Sava$larI yUzUnden bu protokol tam uygulanamadI. Ozellikle "Ay yIldIzlI
forma" maddesi.
Her iki kulUbUn o yIllarI ya$ayan anIt adamlarI "Harb-i Umumi olmasaydI
Fenerbahçe ile Galatasaray birle$eceklerdi" diye iddia ederler.
Demek ki Harb-i Umumi'de dOkUlen yarIm milyon $ehit kanI tamamen bo$a gitmemi$.
Bu sayede Fener ile Galatasaray bu gUnlere gelebilmi$.
TarihCi dostum Ergun HiCyIlmaz iki kulUp arasInda "Birle$me protokolU"
bulunduGundan emin. Fenerbahçe'nin bugUn toprak olan UnlU isimlerinden
bazIlarIna bu belgenin varlIGInI doGrulatmI$. $u sIralarda mesaisini bu belgeyi
bulmak iCin harcamakta. Haberiniz ola.
----
Kutu
1920'LI YILLARIN SPOR BASINI DA BUGUNKU GIBIYMI$
Bu yazIyI okuyunca gOreceksiniz. Demek ki bizim spor basInInIn yaptIGI i$leri
o tarihlerde de yapanlar varmI$. Yani eski defterleri karI$tIrIp,
Fenerbahçe-Galatasaray rekabetini didikleme ve milleti CIGIrIndan CIkarma
i$ini.
1923 yIlInda oynanacak olan bir Fenerbahçe-Galatasaray maCIndan Once kaleme
alInan yazI "Istanbul ahalisini gaza geitrme" siyasetini gUtmekte ve eski
defterleri karI$tIrmaktadIr.
Bir bOlUmUnU aktardIGIm yazInIn ba$lIGI "Fenerbahçe-Galatasaray'In yeni maCI
mUnasabetiyle iki rakibin eski hatIraralarInI naklederken" diye atIlmI$.
DevamInda ise takImlarIn maCa nasIl hazIrlanacaGI anlatIlIyor. $imdi 8 Mart
1339 (1923) tarihli bu yazIyI dikkatle okuyalIm.:
GALATASARAY NASIL DOGDU?
Galatasaray Sultanisi'nde Ali Sami Bey'in te$ebbUsU. Emin, AsIm, Celal ve Bekir
Beyler'in muavenetleriyle, be$ on ki$ilik bir heyet halinde, ilk olarak 1321
(1905) senesinde doGmu$tu. Bundan evvel Istanbul'da futbol oynayan TUrkler
bulunuyorsa da maateessUf tamamen TUrk kulUbU yoktu.
Misal Bahriyeli Fuad HUsnU Bey o sIralarda Ingiliz Moda kulUbUnde oynuyor,
ondan evvel de Muallim Faik Bey'in te$vikiyle futbolda birkaC heveskar gOrUlmU$
ise de kulUp iCin te$kilat hUkUmetCe men edilmi$ti.
I$te 1321 senesinden uzakla$tIkCa Galatasaray KulUbU kuvvetle$iyor ve daha
ziyade tezvim ediyordu (Unleniyordu).
FENERBAHÇE NASIL OLU$TU?
Galatasaray yUkselirken, o vakit KadIkOy'deki Frerler Mektebi TUrkCe Muallimi
Enver Bey, talebe-i kadimesinden birkaC talebeyi toplayarak ikinci bir TUrk
kulUbU vUcuda getirmi$ti.
Fenerbahçe adInI alan bu takIm bir senede azasInI yirmiye baliG ettiGi gibi
o zamanlarda te$ekkUl eden lige de dahil olmu$tu.
Ecnebiler arasInda her sene daha ziyade bir azimle gOrUnmeye CalI$an bu genCler
hiC $Uphe yoktu ki pek Cok takdir ediliyorlardI.
I$te bu iki TUrk kulUbUnUn ilk rekabetinin ba$ladIGI andan itibaren Fenerbahçe
kuvvetCe hasmIndan dU$Uk ve daima maGlup olmakta idi.
Bu maGlubiyetlerle beraber CalI$malarInI hiCbir vakit ihmal etmemi$lerdi.
Her maC Galatasaray'In kuvvetli taraftarlar kitlesi arasInda iCra edilerek
neticede Fenerbahçeliler, rakiplerinden bir iki yarayla beraber maGlup
vaziyette sahayI terkediyorlardI.
Fenerbahçeliler'in bu azim ve gayreti 1329 senesinin Kanun-i Sanisi'nde (1913
yIlI 27 Ocak) ikiye kar$I dOrt sayI ile Galatasaray'a ilk galibiyetini intac
etti.(DoGurdu)
O zamanlar inti$ar eden (yayImlanan) "Idman MecmuasI" ile "Tevhid-i Efkar"
gazetesi Fenerbahçeliler'in sebatInI Cok takdir etmi$lerdi.
I$te bu tarihten itibaren aylar, seneler geCerken her iki kulUbUn maCI da pek
merakla beklenir ve bitmez bir heyecan ile takip edilirdi.
Her ikisi de harb-i umumi ba$langIcInda kuvvetli birer sarsIntIya maruz
kalmI$larsa da Cabuk toparlanarak yine fikstUrde birle$en maClarInda, tarafeyn
son kuvvetleriyle CIkIp ve yine umum mUsabakalarI en heyecanlIsInI te$kil
ederlerdi.
$imdi artIk hep o eski hatIralardan uzakla$mI$ bulunuyoruz. Bu hafta bu iki
eski rakip tekrar CarpI$acaklar.
Bu senenin $ampiyonluk maClarInda yaGmurlu bir havaya tesadUf eden
KadIkOy'Undeki ilk CarpI$malarInda sIfIra kar$I UC sayI ile Fenerbahçeliler
galip gelmi$ti.
Bu fena gUne tesadUf eden bu birinci maCtan sonra meraklIlar ikinci bir
CarpI$mayI sabIrsIzlIkla bekliyorlardI. I$te maC geldi ve her iki taraf da son
gayretiyle mUsabakanIn ba$lamasInI bekliyor.
YazarIn notu: Siz bu maCIn sonucunu bekleme sabrInI gOsteremezsiniz. En iyisi
ben yazayIm. Fenerbahçe 4-0 kazanmI$.
----
Kutu
IDMANCI HATIRALARI: ZEKI BEY ANLATIYOR
OnUC, ondOrt sene oluyor. KadIkOy'Undeki Ku$dili CayIrI'na henUz ta$InmI$tIk.
Bir ak$am, kIsa pantolonlu, lisanlarIndan anlamadIGImIz bir kaC adamIn o garip
kIyafetleriyle, yuvarlak bUyUk bir top pe$inde ko$tuklarInI bazen kafalarI ile
bazen ayaklarI ile topu birbirlerine attIklarInI gOrdUm.
Bilmem ki neden, o gUnden itibaren topa kar$I garip, meraklI bir his duydum.
ArtIk gezmek ve oynamaktan ibaret sade programIma bir de top seyri karI$mI$tI.
Her ak$am belirli saatlerde gider, o ecnebileri adeta bir zevk sarho$luGu ile
seyrederdim.
Oyle bir gUn geldi ki yalnIz seyretmek, futbola kar$I olan merakImI teskin
etmiyordu. Ben de bir top tedarik ettim ve aGabeyim, ben ve kUCUk karde$im Arif
hep birlikte oynamaya ba$ladIk.
O zaman Galatasaray'a devam eden ve bize nazaran futbolu daha iyi oynayan
aGabeyim Hasan Kamil, tatil gUnlerinde bizi kar$IsIna alIr, topa nasIl
vuracaGImIzI, nasIl tutulacaGInI OGretirdi.
UC, dOrt ay sonra KurbaGalIdere'ye ta$IndIk. OranIn arsa ve meydanlarI futbol
iCin daha mUsait idi.
Esasen bUtUn meydanlarda, sabahtan ak$ama kadar, Cocuktan bUyUGe kadar birCok
gruplar, mUtamadiyen top oynuyorlardI. Biz de bunlarIn arasIna karI$tIk.
Iki UC ay sonra, biz de iyi futbol oynayanlar arasInda bulunuyorduk.
***
Futbol iCin Oyle derin bir merakIm vardI ki, ba$arI kazanmak hIrsI benliGimi
sarmI$tI. Bu hal iki sene kadar devam etti.
Futbolda kazandIGImIz alaka bizi muhitimizin dI$Indakilerle boy OlCU$meye sevk
ediyordu. Ve KurbaGalIdere namIyla bir kulUp yaptIk. Az zaman zarfInda
emellerimiz gerCekle$ti ve ba$arIlar kazandIk.
CUnkU o zamanlar kulUplerde Hasan Kamil aGabeyim, Arap Fevzi, Mazhar, Kemal
gibi maruf (tanInmI$) ve iyi oyuncular vardI.
I$te bugUn "ismi cismi mevcut olmayan" bir kulUple yaptIGImIz bir mUsabaka
esnasInda, $imdi beraber oynadIGImIz saG iC muhaccim (hUcum oyuncusu)
Alaaddin'le tanI$tIk.
Taa o zamandan Alaaddin'i ani ve anla$Ilmaz CalImlarI, hakim oyunlarI ile Cok
takdir eder ve severdim. $imdiki Alaaddin iCin bir $ey demeyeceGim.
CUnkU Alaaddin, bu zamanIn da futbol UstU sporcusu. Herkes gOrUyor, biliyor,
takdir ediyor.
Bu sIralarda arkada$larImdan Cafer, Haydar Beyler -ki her ikisi de $imdi
AltInordu'dadIrlar- beni Fenerbahçe klUbUne davet ettiler.
I$te o gUnkU oyunda ilk defa olarak sarI lacivertli formayI giydim. Ihtimaldir
ki Fenerbahçe'ye beni bUyUk bir samimiyetle yakalayan, minnettar hislerimi
okuyan, gurur muvaffakiyetinden topladIm.
Beni CalI$tIrmaya memur eyleyen Elkatip Mustafa Bey'in sIkI disiplini ve
bilgisi sayesinde Cok yardImInI gOrdUm. O zaman dOrdUncU ve UCUncU takImlarI
te$kil eden CocuklarIn pek az istisnalarla bugUn spor aleminin belli ba$lI
futbolcularIndan olmasI (Mustafa) Beyin bu husustaki ihtisasInIn en bariz
delilidir.
FENERLI ZEKI
SIrayla dOrdUncU ve UCUncU takImlarla oynadIk; kuvvet ve oyun $ekli aCIsIndan
bize benzeyen Galatasaray timleriyle yapIlan mUsabakalarImIz gUzel ve heyecanlI
oluyordu.
BirgUn Anadolu HisarI'nda galiba Idman Yurdu ile birinci takImIn bir
mUsabakasInI seyre gitmi$tik. TakImIn eksik olmasI, kUCUk olmamIza raGmen
Alaaddin ile benim maCa alInmamIza sebep oldu.
O gUn her ikimiz de muvaffak olduk. Fakat yine de muntazaman olarak birinci
takImIn oyuncularI arasIna giremiyorduk.
***
Bilahare Nuri, Bekir ve Hikmet Beyler'in istifalarI ile hasIl olan bo$luklarI
Alaaddin ile beraber doldurduk.
HiC unutmam, ilk lig maCImIzI Anadolu ile yapmI$tIk. Nuri, Bekir ve Hikmet
Beyler'in yokluGunu halk merak ediyordu.
Durmadan rivayetler dOnUyordu. En nihayet ahalinin meraklI nazarlarI altInda
yeni $ahsiyetler olarak biz gOsterildik.
BoylarImIzIn ve ya$larImIzIn kUCUklUGUnU gOrerek kabiliyet ve muvaffakiyetimiz
ihtimallerinden $Upheye dU$en birCok kimselerin dudak bUktUGUnU hala
hatIrlarIm.
O oyundan ezilmemiz iCin, Mustafa Bey'in teklifi ile ben sol aCIk, Alaaddin de
saG aCIk oynamI$tI. UC gol yaptIm, dudak bUkenlerin $Upheleri lehimize dOndU.
Ilk oyunun bOyle zaferle neticelenmesi istikbalim hakkInda bana gUzel emeller
veriyordu. HiCbir zaman hudperest deGilimdir ve olmadIm. Boyum uzadIkCa yava$
yava$ sol aCIk ve asIl mevkim olan merkez muhaccim (santrafor) olarak oynamaya
ba$ladIm.
TakImImIz yine eski mevkiini kazandI, o zaman en kavi rakibimiz bizden aldIGI
azayla (oyuncularla) kuvvetlenen AltInordu idi.
Fakat $urasInI kaydedeyim ki maClar bUyUk bir samimiyetle cereyan eder ve
yensek de yenilsek de yalnIz oyunla, maharetle kazanmak arzusu gidi$atImIza yOn
verirdi.
Yoksa hiCbir tarafta galebeyi -bu son Galatasaray maCInda olduGu gibi- hasmI
nakaut ederek kazanmak arzusu yoktu.
Futbol hayatImda mUtedai defalar muhtelit takIma merkez muhaccim olarak dahil
oldum.
Bir kere de Avrupa'ya Galatasaray ile beraber gittim.
-Sürecek-
Fenerbahçe'nin Gizli Tarihi
Selahattin Duman, Sabah, AGustos 1996
TALAT PA$A-FENER KAVGASI
Talat Pa$a... OsmanlI ImparatorluGunu kimseye sorup danI$madan Birinci DUnya
Sava$I'na sokan IttihatCI UC pa$adan biri.
Enver Pa$a'nIn dizginlenemeyen hIrsIna, Cemal Pa$a'nIn kontrol edilemeyen kUCUk
hesaplarIna kar$IlIk; o tam bir taktisyen. Kurnaz, iCten pazarlIklI bir
siyasetCi.
Talat Pa$a'nIn arkasInda Enver'in Cemal Pa$a'nIn olduGu gibi bir askeri gUC
yok. Selanik'te gezici posta memuru olarak ba$ladIGI CalI$ma hayatI sonunda
Posta $efliGine yUkselmi$ bir sivil.
Ittihat ve Terakki Cemiyeti'nin yOneticilerinden biri olarak Ikinci Me$rutiyet
dOneminde iktidar ortaGI olmu$.
Te$kilatCIlIGI sayesinde hareketin en Onde gelen sivil ki$isi oluvermi$.
Once ICi$leri BakanlIGI koltuGuna oturmu$. ArdIndan da sadrazamlIk makamIna,
yani bugUnUn diliyle "ba$bakanlIGa" yUkselmi$...
***
Enver ile Cemal Pa$a'larIn arkasIndaki askeri gUcU desteklemek iCin de "sivil
OrgUtlenmeye" yOnelmi$ bir devlet adamI.
Talat Pa$a'nIn en yakIn adamlarIndan biri ise dOnemin Ia$e NazIrI Kara Kemal.
Talat Pa$a her sIrrInI sadece Kara Kemal ile payla$Iyor. Onun aracIlIGI ile
"esnaf birliGi gibi, dernek gibi" sivil OrgUtler kurup, askere kar$I bir denge
kurmaya CalI$Iyorlar.
Kara Kemal mUthi$ bir organizatOr. YUksek zeka ve tam bir OrgUt adamI. UnlU
dU$UnUr Ziya GOkalp bu Kara Kemal iCin "YIllardIr IttIhat ve Terakki Cemiyeti
iCindeyim. Bizi BUyUk Efendi mi yOnetir, KUCUk Efendi mi? AnlayamadIm..."
demi$tir.
"BUyUk Efendi"den kasIt Talat Pa$a, "KUCUk Efendi" dediGi ise Kara Kemal.
AyrIca Kara Kemal iCin "AklIndan geCenleri kolunun bildiGini sezse, kolunu
keser" derler.
KEMAL'IN SONU
AtatUrk bile yedi dUvelin askerini denize dOkUp cumhuriyeti kurmu$ ama bu Kara
Kemal yUzUnden rahat bir uyku uyuyamamI$.
Kara Kemal'in kendisine verdiGi "Benden korkma artIk. Ben siyaseti bIraktIm.
Ticaretle me$gulUm" teminatlarIna asla inanmamI$. Sonunda Kara Kemal'i Izmir
SuikastI'na bula$tIrmI$lar.
Iki ay firari gezen Kara Kemal, Istanbul'da sIGIndIGI dostu Posta Memuru Niyazi
Bey'in evinde basIlmI$. Bu Niyazi Bey kim biliyor musunuz? UnlU romancImIz
Kemal Tahir'in dayIsI. Kemal Tahir'in Izmir SuikastI'nI anlatan Kurt Kanunu
adlI romanInda "Maliyeci Mein Bey" olarak geCer.
Ertesi gUnUn gazeteleri Kara Kemal'in polis baskInI sIrasInda bahCeye geCtiGi
ve saklandIGI tavuk kUmesinde ba$Ina kur$un sIkarak intihar ettiGini yazarlar.
Ben Kara Kemal'in OlUmUnden sonra polis tarafIndan Cekilen bir fotoGrafI,
olaydan yIllar sonra Vakit gazetesinde gOrmU$tUm. Bu nasIl intiharsa gOGsUnde
dOrt be$ tane kur$un yarasI vardI.
***
I$te halkIn Fenerbahçe'ye gOsterdiGi a$IrI sevgiyi ilk fark eden bu Kara
Kemal'dir ve bu tesbiti yapar yapmaz Talat Pa$a'nIn kulaGInI bUkmU$ "Ahalinin
futbola merakInI gOrUyorsun. Sen de futbol ile ilgilen. Bir kulUp kuralIm,
ba$Ina geC. " demi$tir.
AslInda en ideali Talat Pa$a'nIn Fenerbahçe'ye ba$kan olmasIdIr. Lakin bu i$
kolay deGildir. CUnkU Fenerbahçe artIk Uzerinde kolay oyun oynanamayacak bir
camia olmu$tur ve kulUbUn ba$Inda bir saraylI, $ehzade Osman efendi vardIr. Ve
Fenerbahçe'nin "fahri ba$kanI" ilan edilmi$tir.
ALTINORDU OLAYI
Bir denge adamI olan Talat Pa$a'nIn gOzU "sarayla sUrtU$meyi" kesmediGinden
ba$ka Care bulunur. Turklerle Ingilizlerin kurduGu Progress International
adInda bir futbol takImI vardIr.
1910 yIlInda AydInoGlu Ra$id Bey tarafIndan Galatasaray'a karde$ olarak kurulan
bu Progress zor durumdadIr. Dahiliye NazIrI Talat Pa$a tereddUtsUz kararInI
verip Progress'e geCer. O dOnemin yUkselen deGerlerinden olan TUrkCUlUk akImIna
uygun olarak da kulUbUn adInI "AltInordu" olarak deGi$tirilir.
KIrmIzI Lacivert renkli takImIn isim babasI ise Ziya GOkalp'tir.
***
Futbola ilgi gOsteren bir halk adamI olarak arada bir maClara giden Talat Pa$a
dOnemin seCkin hanImlarI ve beyleri tarafIndan alkI$lanmaktan memnundur. "Bu
futbol Cok iyi bir $ey. Neden daha Once akIl edemedik?" diye hayIflandIGI bile
olur ve o hIzla Izmir'de de Kar$Iyaka'yI kurdurur. Himayesindeki yeni takIma da
Ittihat ve Terakki'nin Izmir'deki il ba$kanI konumunda olan Mahmut Celal Bey de
(UCUncU cumhurba$kanImIz Celal Bayar) hIzInI alamayIp Altay kulUbUnUn
temellerini atar. Altay da Kar$Iyaka ile birlikte Ittihat ve Terakki'nin
takImlarIndan biri olarak futbol tarihimizdeki yerini alIr.
Bu anlattIklarIm AltInordu olayIndan daha eskidir.
FENER BELASI
Talat Pa$a'nIn futboldaki hevesini Fenerbahçe kursaGInda bIrakIr. Pa$anIn tUm
gayretlerine raGmen iktidar partisi AltInordu 1913-1914 sezonunu ikinci olarak
bitirir. $ampiyon ise 10 maCta hiC maGlubiyet olmadan 36 gol atIp sadece 6 gol
yiyen Fenerbahçe'dir. Ustelik Fenerbahçe bu sezon, tarihinde belki ilk kez
Galatasaray'I maGlup etme ba$arIsInI gOstermi$tir.
***
Fener'in AltInordu'yu geride bIrakarak $ampiyon olmasI aslInda Cok sakin bir
adam olan Talat Pa$a'yI iCten iCe kIzdIrmaktadIr. Hatta Fener'e dU$man gOzUyle
bakacak kadar.
Bunun bir sebebi de "siyaset meydanInda" IttihatCIlarla ba$a CIkamayan
muhaliflerin Fener'i bahane edip Talat Pa$a'ya zIt gitmeleridir. Madem ki Talat
Pa$a AltInordu'yu tutuyor. Oyleyse ne kadar muhalif varsa onlar da Fener'i
tutacaklar.
Bu zItla$ma, taraftar aCIsIndan Fener'e belirli bir UstUnlUk saGlamI$.
CUnkU bizde hUkUmetten memnun olanlarIn sayIsI, memnun olmayanlardan daima daha
azdIr. KaldI ki iktdarla birlikte olmasI gerekenlerin Onemli bir kIsmI da el
altIndan Fenerbahçe sempatizanIdIr.
TALAT OFKELENIYOR
AltInordu-Fenerbahçe zItla$masI sakinliGi ile bilinen, duygularInI kolay kolay
gOstermeyen Talat Pa$a'yI bile Cileden CIkarIyor. O Talat Pa$a ki 31 Mart
vakasI gUnlerinde bile sinirleri bozulmamI$. 31 Mart hareketini biliyorsunuz.
Me$rutiyeti kaldIrmaya yOnelik bir kitle isyanI. Istanbul CIGrIndan CIkmI$.
Softalar yollara dOkUlmU$, kesecek ba$, dOkecek kan aramaktalar. IttihatCIlarIn
CoGu can korkusuyla saklanmI$.
IttihatCIlarIn ileri gelenlerinden Doktor NazIm Bey, Uzerinde bir cUbbe ba$Inda
bir sarIkla gelip, Talat Pa$a'yI buluyor:
- Gel birader. Sultanahmet'e gidelim. Bu adamlar din adIna yollara dOkUlmU$ler.
Senin de dini bilgin var. Bu yaptIklarInIn dini aCIdan mahsurlu olduGunu
anlatalIm, diyor.
Ba$Ina gelen bir olayI da Ornek olarak vermekten de geri durmuyor:
- Ben bir grup isyancIyI durdurup bir gUzel vaaz verdim. Yola geldiler. CUnkU
bunlarIn CoGu cahil.
Fikir Talat Bey'in aklIna yatIyor ama bir sorun var. Boyle kravatlI, setre
ceket giderlerse "gavur damgasI" yiyip linC edilebilirler.
Doktor NazIm da onun Caresini buluyor. KravatlarI CIkarIp kafalarIna birer
aGbani sarIk doluyorlar. SIrtlarInda bir cUbbe. Tamam i$te. Molla gibi
olmu$lardIr. Ondan sonra da yaya olarak yola dU$Uyorlar. Hedef softalarIn cirit
attIGI Sultanahnet meydanI. Bir tanIyan CIksa kelleleri gidecek.
Gulhanenin OnUnde yoku$a vurduklarInda Talat Pa$a'nIn burnuna i$kembe
CorbasInIn kokusu geliyor. BakIyor ki a$evi.
- Dur birader, diyor. Ben bir Corba iCeceGim.
DiGeri atIlIyor;
- Yahu delirdin mi? Biri tanIr seni CorbacIda. Gel $u meydana CIkalIm, i$imizi
bitirip kaybolalIm.
Talat Pa$a bUyUk bir sUkunet iCinde diretiyor:
- AcIktIm. Oleceksem bari tok karnIna Oleyim.
Doktor NazIm Caresiz. Giriyorlar a$evine. Talat Pa$a, dI$ardan gelen silah
seslerinin arasInda UC porsiyon i$kembe CorbasInI mideye indirdikten sonra,
isyancIlarIn arasIna dalIyor.
***
OlUm kar$IsInda bile bu kadar sakin olan Talat Pa$a, ba$kanI olduGu takImIn
Fenerbahçe'ye kar$I ba$arIsIz olmasIna tahammUl edemiyor.
SadIk yaranI Kara Kemal ile ba$ba$a verip bir Care arIyorlar. Ve buluyorlar da.
PA$ALARINIZIN GUCU BU TAKIMA YETMEZ
Kaptan Galip AltInordu'ya giden takIm arkada$larIna $Oyle baGIrdI: "Ne siz ne
de sizlerin pa$alarI bu kulUbU yIkabilecek. Sizin gibilerin UC kuru$luk
menfaate eGilen karakterleri ile bu kulUp ya$ayacaksa OlsUn daha iyi..."
"AGabeylerim ve bizler, bu kulUbU sizin gibi alCaklara payanda olsun diye
kurmadIk. Haydi $imdi gidin ve askerliklerinizi AltInordu'nun gOlgesinde, saray
masalarInda yapIn. Bu vatan bizimdir, AltInordu sizin olsun..."
BalkanlarIn $Oyle bir karI$Ip oturmasIndan sonra Istanbul'daki Ingiliz, Rum,
Ermeni ve Musevi takImlarIna ba$ka azInlIklar da katIlmI$tI.
OrneGin Italyanlar, Ruslar ve Bulgarlar da kulUple$me yarI$Inda yerlerini
almI$lardI.
BunlarIn dI$Inda Ingilizler HaliC tersane gOrevlileri olarak
"Armstrong-Vickers" adInda ba$ka bir takIm kuruyorlardI. Italyanlar'In
"Stella"sI ile Museviler'in Maccabi'si aynI tarihlerde futbol sahalarIna
CIkmI$lardI.
Bu siyasetin tamamen spora dayalI olduGunu sOylemek mUmkUn deGildi, hepsinde
"milli" bir politika karakteri mevcuttu. Ittihat ve Terakki bu geli$meye
kayItsIz kalamazdI. Nitekim Kara Kemal Bey'in verdiGi akIllarla yola CIkan
Talat Pa$a da futbolun iCinde bulmu$tu kendisini.
1914 yIlInda yaptIGI olaGanUstU bir toplantI sonucu ismini AltInordu olarak
deGi$tiren Progress kIrmIzI-lacivert renkleri almI$ ve Sadrazam Talat Pa$a'yI
kulUp ba$kanlIGIna getirmesine raGmen, o sezon Fenerbahçe'nin gerisinde
kalmI$tI.
KIsa siyasi geCmi$inde her istediGini, vatan millet adIna "zorla almak" ve "bir
daha geri vermemek" alI$kanlIGI yatan IttihatCIlar'In pek katlanabileceGi bir
durum deGildi bu.
PEKI NE YAPALIM
IttihatCIlar hep bu soruyu soruyorlardI. Talat Pa$a ile Kara Kemal ise
aralarInda sUrekli fIsIlda$IyorlardI. Onlar Careyi bulmu$lardI. $ampiyon kimdi?
Fenerbahçe.
Demek ki en iyi oyuncular bu takImdaydI. O halde "en iyiler" Fener'in elinden
alInmalIydI.
- Ya gelmek istemezlerse?
- Gelmeliydiler.
I$ isteyene i$, memuriyet isteyene memuriyet, askere gitmek istemeyene
kolaylIk, OGrenciye maddi yardIm. DOnemin $artlarIndaki transferin adI buydu.
Birinci DUnya Sava$I'nIn henUz ba$ladIGI gUnler. Avrupa kanlI ve ate$li gUnler
arefesinde. Umumi seferberlik tamamlanmI$. Devlet eli kolu saGlam kimi bulursa
askere alIyor.
***
AltInordu'ya geCenlerin askere alInmayacaGI, eGer silah altIndaysalar cepheye
gOnderilmeyeceGi haberi o gUnlerin Istanbul'unda bomba gibi patladI.
Nitekim Talat Pa$a himayesine giren AltInordu futbolcularI vatani gOrevlerini
Istanbul'da yapmaya ba$ladIlar. UniformalarInI antrenman ve Cuma maClarInda
CIkarIp; kIrmIzI-lacivert formalarInI giyiyor, kaygIsIzca top ko$turuyorlardI.
Sadece Canakkale sava$larInda 250 bin $ehit veren bir miletin kabul
edemeyeceGi, iCine sindiremayeceGi bir imtiyazdI bu. Talat ve IttihatCIlar
yanlI$ yapmI$, baltayI ta$a vurmu$lardI.
DEVLET TAKIMI
TUrk Spor tarihinin en Onemli CatI$masInI AltInordu olayI ile ba$latan Talat
Pa$a, Fener'den istediklerini koparIp mUthi$ bir "Dev$irme" kadro kurmu$tu.
NUzhet Oni$, Tevfik BalIkCI, Fitil Nuri (Atasaray), Refik Osman Top, SadIk
(Jandarma), Cafer CaGatay, Haydar MalkoC, Cemil Kara, BombacI Bekir, Otomobil
Nuri...
Spor tarihimize emeGi geCenlerin ba$Inda gelen Ergun HiCyIlmaz bu olayI
deGerlendirirken $Oyle yazIyor: "... Istanbul $ammpiyonluGunu ele geCiren ve
kIsa zamanda gUcUnU gOsteren Fenerbahçe tam yedi fire vermi$ti. AltInordu bu
UnlU futbolculara sadece kesenin aGzInI aCmakla kalmamI$, kulUbe gidenlerin
Istanbul'da masa ba$Inda askerlik yapmalarIna olanak da tanImI$tI. Devlet
AltInordu'nun, AltInordu da devletin iCindeydi. Ikisini birbirine siyaset
kayna$tIrIyordu. Fenerbahçeliler'e cephe yolu gOrUnmU$tU..."
***
AltInordu ile anla$an ve Fener'den kopmaya karar veren bu futbolcular kulUp
binasIna gelip, geleneklere uygun olarak Kaptan'dan izin isterler. Sanki Kaptan
KulaksIz Galip onlara "gitmeyin" derse, gitmeyeceklermi$ gibi.
Uzun boylu, adaleli, sIrIm gibi bir adam olan Galip Bey aralarInda BombacI
Bekir'in de bulunduGu futbolcu arkada$larInIn yUzUne buz gibi bir ifade ile
bakar.
Nice zaferleri birlikte payla$mI$, nice gol sevincini kutlarken terleri
birbirlerine karI$mI$tIr. Ama $imdi yol ayrImIna gelmi$lerdir. Havada sinek
uCsa kanadInIn sesinin duyulacaGI bir sessizlik hakimdir ortama.
HayatInda kimseye boyun eGmemi$ ve dU$UndUGUnU sOylemekten Cekinmemi$ biri olan
KulaksIz Galip'in sOzleri tokat gibi dU$er odaya.
"Ne siz, ne de sizlerin pa$alarI bu kulUbU yIkamayacak. Sizler ve sizler
gibilerin UC kuru$luk menfaate eGilen karakterleri ile bu kulUp ya$ayacaksa
OlsUn daha iyi. AGabeylerimiz ve bizler, bu kulUbU sizin gibi alCaklara payanda
olsun diye kurmadIk. Haydi $imdi gidin ve askerliklerinizi AltInordu'nun
gOlgesinde, saray masalarInda yapIn. Bu vatan bizimdir, AltInordu sizin
olsun..."
Itin OnUne atsan yenilmeyecek bir laf.
Futbolcular, ba$larI Onlerinde CIkarlar kulUp binasIndan.
YENI BIR TAKIM
Allahtan Fenerbahçe'nin yOnetiminde bir Elkatip Mustafa Bey vardI. Hani
Fenerbahçe ile UskUdar Pazaryolu takImlarInIn birle$meyi konu$tuklarI gUnlerden
kalan Mustafa Bey. Ayetullah Bey'in "Fenerbahçe ben demektir" diye elini masaya
vurup da isim deGi$ikliGini reddettiGi toplantIdan geriye kalan $ahsiyet.
UskUdar adIna geldiGi bu toplantIdan arkada$larI Ofkeyle CIkarken o
"Fenerbahçeli" olmaya karar verip, kulUp binasInda kalmI$. BOylece camia
Elkatip Mustafa Beyi kazanmI$.
Kadrosu yIkIlan ve darmadaGIn olan Fenerbahçe'yi girdiGi bunalImdan Elkatip
Mustafa Bey ile Saint Joseph'in TUrkCe muallimi Emin Bey kurtarIr.
Bu ikili Saint Joseph'te ayaGI topa deGen kim varsa Fener'e getirmi$ler.
Mahalle aralarInI bIkmadan usanmadan tarayIp "bulduklarI her yeteneGi"
kapmI$lar.
Fener'e bir ikinci takIm kurduktan ba$ka UcUncU ve dOrdUncU takImlarI da
kurmu$lar.
Ya$ ortalamasI 15 olan bu UCUncU takIm Fenerbahçe'yi yeni zaferlere ta$Irken
futbolumuza da Zeki RIza gibi, Alaattin gibi unutulmaz yIldIzlarI
kazandIracaktIr.
***
Zeki RIza Sporel'in futbola nasIl a$Ik olduGunu ve Fenerbahçe'ye nasIl
geldiGini dizimizin Onceki bOlUmlerinde kendi aGzIndan okudunuz. SIrasI
geldikCe Alaattin Bey'in ve diGerlerinin nasIl Fenerli olduklarInI, TUrk
basInInda ilk defa olarak "kendi aGIzlarIndan" nakledeceGiz.
Gelelim 1915 yIlIna...
Yine Fenerbahçe ile diGer takImlar arasIndaki bir ihtilafa tanIk olacaGIz.
Mevcut nizamname Istanbul Ligi'nin altI takIm arasInda yapIlmasI OngOrUyordu.
Sava$ yUzUnden dU$man durumuna gelen Ingiliz ve Rus takImlarI sahalardan yok
olmu$tu.
Rum ve Ermeni takImlarI da lige girmeye istekli deGillerdi.
Bu $artlarda Galatasaray ile AltInordu'nun ba$I CektiGi "Istanbul Futbol
BirliGi" kuruldu ve Fenerbahçe de davet edildi.
YINE $AMPIYON
AltInordu'nun transfer ataGI yUzUnden darmadaGIn olan ve rezil olmaktan Cekinen
Fener yOnetimi bu davete olumsuz kar$IlIk verdi. Ancak UCUncU takImdan alInan
takviye oyuncularIn gidenleri aratmayacaGI, hatta onlardan UstUn olduGu
anla$IlInca i$ler deGi$ti.
FikstUr belli olduktan sonra Futbol BirliGi'ne ba$vuran Fenerbahçe'liler "Biz
de varIz" dediler.
Bu kez itiraz Galatsaray ile AltInordu'dan geldi. Fener'i lige almIyorlardI.
AltInordu konusunu kan davasIna dOndUren Fenerbahçe bu reddedilmeye ince bir
manevra ile kar$IlIk verdi. Futbol Ligi'ne kabul edilmeyen diGer Istanbul
takImlarInI OrgUtleyip "Istanbul $ampiyonlar Ligi"ni kurdu. Bu lige
Fenerbahçe'den ba$ka DarU$$afaka, TUrk Idman OcaGI, Hilal ve DarUlmuallim'in
takImlarI katIldIlar.
Fenerbahçe hiC yenilmeden ve tek puan bile kaybetmeden; 27 gol atIp, 5 gol
yiyerek $ampiyon oldu.
AyrIca yapIlan "hususi maClarIn" tamamInI kazandI. Arada bir A takImInda
oynatIlan Zeki Bey golcUlUGU, Alaattin Bey de "CalImcIlIGI" ile dikkati
Cekiyordu.
DiGer, yani gerCek ligde ise Galatasaray $ampiyon olurken Talat Pa$a'nIn me$hur
takImI dOrdUncU olabilmi$ti. Fener'den bu takIma gelenler sanki "ruhlarInI
kaybetmi$" gibiydiler ve sahaya CIktIklarInda seyircilerin yUzUne
bakamIyorlardI.
***
Istanbul ikiye bOlUnmU$tU.
KadIkOy ve UskUdar yakasI Fenerbahçe'yi $ampiyon sayarken, Istanbul yakasI
"Galatasaray" diyor, ba$ka bir $ey sOylemiyordu.
O gUnUnUn spor basInI da az deGilmi$ hani. Iki tarafI pek gUzel provoke edip
"Hadi aranIzda oynayIn da gerCek $ampiyon kimmi$ anlayalIm" diye tutturmu$lar.
Iki takImIn futbolcularI da $Ovalye ruhlu. BOyle dolduru$lara gelmeye
mUsaitler. "YaparIz anasInI satayIm" deyip maC saatini kararla$tIrmI$lar.
"Final maCI 11 $ubat 1916 yIlInIn cuma gUnU Ittihat stadyumunda yapIlacaktIr"
diye de mecmualara, gazetelere ilan vermi$ler.
BUYUK FINAL
O gUnUn gazetelerinden anladIGImIza gOre Istanbul ahalisi Ittihat sahasIna
akmI$. Ahalinin CoGu dI$arIda kalmI$. O vakit sahanIn etrafInda tribUn
olmadIGIndan, meraklIlar $ehirde yaylI araba ya da fayton bIrakmamI$lar.
AtlarI COzUldUkten sonra iClerine kilim, halI serilen bu arabalar sahayI
CepeCevre ku$atmI$. MeraklIlar da Uzerine salkIm saCak dou$up, tema$a
eylemi$ler.
Ve o bUyUk maCI Fenerbahçe 3-1 kazanIp, kabul edilmediGi lig $ampiyonluGunu
Galatasaray'In elinden sOke sOke almI$.
***
Peki Talat Pa$a'nIn AltInordu'suna ne olmu$?
1915 yIlI ba$arIsIndan sonra kafayI iyice Fener'e takan Talat Pa$a yeni bir
transfer ataGI ba$latmI$.
Nedim Kaleci, Kelle Ibrahim, Badi $UkrU, Baron Fevzi ve BalIkCI Emin gibi
dOnemin diGer yIldIzlarInI da kadrosuna dahil edilen AltInordu sava$In son iki
yIlInda $ampiyonluk gOrebilmi$.
Ne var ki bu ba$arIlarIn hayrInI Sadrazam Talat Pa$a gOrememi$.
Birinci DUnya Sava$I kaybedilince bir Alman denizaltIsIna binen AltInordu'nun
ba$kanI Talat Pa$a, Enver ve Cemal Pa$a'larla birlikte Istanbul'u terketmi$.
Bir Ermeni kur$unu ile $ehit edilene kadar da Berlin'de vatan hasretiyle
kavrulmu$. Talat Pa$a OlUmUnden bir kaC gUn Once bir sUrgUn yakInI ile konu$ur.
YakInI "Istanbul'u bir gOrsem topraGInI OpeceGim" der.
Talat Pa$a'nIn gOzleri dolar;
- Ben Opmekle doyamam birader. Vatan topraGInI yiyeceGim. GOrUrsUn avuC avuC
yiyeceGim, cevabInI verir.
Belli ki Talat Pa$a, o Cok didi$tiGi Fenerbahçe'yi bile Ozlemi$tir.
Geride bIraktIGI AltInordu ise "i$gal yIllarInIn" yine gUClU bir takImIdIr. Ama
cumhuriyetten sonra diki$ tutturamaz artIk.
1924'te kurulan ikinci lige dU$er.
1941'de ise tUzUk deGi$tirilip Fenerbahçe'ye katIlmak zorunda kalIr. Fener'e
dOnU$leri de tIpkI gidi$leri gibi hazin olmu$tur. Kaderin cilvesi i$te.
MUSTAFA KEMAL'IN KULUBU ZIYARETI!
YILDIRIM ORDULARIN KOMUTANI BUYUK BIR HEYECANLA KAR$ILANDI
Sadrazam Talat Pa$a'nIn futbola yakla$ImI siyasiydi. Ancak IttihatCIlar'In
spora olan ilgisi sadece "AltInordu" ile sInIrlI deGildi.
Sava$ta mUttefikimiz olan Almanlar'dan OGrendiGimiz her$eyi sosyal hayata
uygularIz. Ergun HiCyIlmaz bu ilgiyi $Oyle tespit eder:
***
DOnemin dikkati Ceken spor hareketlerinden biri de GenC Dernekleri'nin
faaliyete geCmesiydi.
12 Haziran 1914 tarihli Idman Dergisi'nin 34'UncU sayIsInda yayImlanan OsmanlI
GenC Dernekleri Nizamnnamesi kimileri iCin "paramiliter"dir.
Ittihat ve Terakki yOnetiminin etkisiyle spor ve siyasetin birlikte yapIldIGI
bir alan olarak gOrUlUr. Dikkat Cekici olan, GenC Dernekleri iCin Mustafa
Kemal'in Onderlik yapmasI ve bu konuda saraya rapor vermesidir.
Bu da Mustafa Kemal'in genClik ve spor konusuna ilgisiz kalmadIGInI
gOstermektedir.
TUzUk kimsesiz Cocuklar kadar genClerin de saGlIklI yeti$tirilebilmesini
OngOrmektedir. Yani bUtUnUyle militer ke$$aflIk (izcilik) deGildir.
BUYUK REKABET
Buraya bir nokta koyup, biraz eski tarihlere dOnelim.
Enver Pa$a ile Mustafa Kemal Harp Okulu sIralarIndan beri amansIz birer
rakiptir. Ihtilalci Enver, daGa CIkmanIn kar$IlIGInI "ihtilalciler" arasInda
gOrUr. Binba$IlIktan, Harbiye NazIrlIGI'na sICrayIp, "BabIali BaskInI" zoruyla
ba$komutanlIk makamIna oturur. Bir avuC silah$Or arkada$I ile birlikte
BabIali'ye dalan ve hUkUmet toplantIsInI basan Enver, ba$Indan vurulan
Ba$kumandan Vekili NazIm Pa$a'nIn cesedi ba$Inda "kIsa bir hUrriyet" nutku
Cekip saraya gider. BulduGu bUtUn yetkileri Uzerine alIr. O da yetmez. Saraya
damat olmak ister. Saray'In gOzde kIzlarIndan biri olan Padi$ah Sultan Re$ad'In
yeGeni Naciye Sultan'dIr. Enver Pa$a'nIn gOzU Naciye Sultan'In Uzerindedir.
AynI $ekilde Mustafa Kemal de Naciye Sultan'I kendisine uygun e$ olarak
dU$UnmU$tUr. Lakin Naciye Sultan'In tercihi Mustafa Kemal deGil Enver olmu$tur.
Bunda saraya laf getirip gOtUren kocakarIlarIn "Mustafa Kemal iCkicidir,
alemcidir. Enver namazInda niyazInda" $eklindeki propogandasInIn da etkisi
vardIr.
***
Enver'in Naciye Sultan ile nikahlanmasIndan sonra bu konu kapanIr gider. Ama bu
mevzu, sOzkonusu iki pa$adan Enver'in bilinCaltInda asla kapanmayan bir
yaradIr.
Mustafa Kemal'i sadece askeri kariyerinde bir rakip olarak deGil, sevgili
karIsIyla evlenmek isteyen adam olarak gOrUr. Ve bunu hiC unutmaz.
Enver'in Harbiye NazIrlIGI sIrasInda Mustafa Kemal'e daima ikinci sInIf i$ler
teklif edilir. OrneGin Medine'de teslim olan ordunun ba$Ina geCip askeri
Istanbul'a getirmesi gibi.
AyrIca terfileri de hep geciktirilir.
I$te Mustafa Kemal'in "OsmanlI GenC Dernekleri Ba$kanlIGI"na getirilmesi ve
"Spordan sorumlu bir pa$a" gibi gOrUlmesi bu mantIGIn bir sonucudur. Lakin
i$galden sonra Mustafa Kemal'in Cok i$ine yarayacaktIr.
TARIHI BIR GUN
Mustafa Kemal, Anafartalar KahramanI olarak bUyUk bir $Ohret ve zafer tacIyla
dOner Istanbul'a ve sava$In son yIllarInda "YIldIrIm OrdularI Grup KomutanI"
olarak Suriye Cephesine gOnderilir. Cemal Pa$a'dan arta kalan askeri toplayIp,
bir kuvvet haline getirmek iCin.
Yeni gOrevine ba$lamadan Once Istanbul'da bir kaC gUn dinlenir. Bu sIrada yakIn
arkada$I olan Sabri Toprak kendisine Istanbul'daki "Fenerbahçe gerCeGi"ni
anlatIr ve kulUbU ziyaretini teklif eder. Sava$In Coktan kaybedildiGini
sezenler, IttihatCIlardan sItkI sIyrIlanlar umutlarInI bu genC Pa$a'ya
baGlamI$lardIr.
Mustafa Kemal Fenerbahçe'ye ziyarette bulunma arzusunu dile getirince
KadIkOy'de bUyUk bir heyecan ya$anIr.
KurbaGalIdere'deki beyaz boyalI kulUp binasI Pa$a'nIn ziyareti $erefine tepeden
tIrnaGa temizlenir.
Sporcular, yOneticiler ve taraftarlarIn ileri gelenleri heyecan iCindedir.
Ozellikle hanImlar bu yakI$IklI Pa$a'yI Cok merak etmektedir.
16 Nisan 1934 gUnU Mustafa Kemal Pa$a, hasta bir spor tutkunu ve Fener
taraftarI olan arkada$I Sabri Toprak Bey ile birlikte kulUbe gelirler.
Iki atlI faytondan inen pa$aya semt sakinleri bUyUk tezahUrat yaparlar. Pa$a
kulUbUn oyuncularI ve ileri gelenleri ile tanI$Ir. YapIlan ikramI kabul eder.
Sonra Fenerbahçe'nin ileri gelenleri ve Sabri Toprak ile birlikte bir odaya
kapanIp UC saate yakIn ba$ba$a konu$urlar.
***
Bir nezaket ve tanI$ma ziyareti iCin tuhaf bir gOrU$medir bu. DI$arIda
bekle$enler "UC saat boyunca ve gizliden olarak" ne konu$ulduGunu
anlayamadIklarI gibi bir mana da veremezler.
Ancak bu gOrU$meye daha sonra "mana verecek" biri CIkacaktIr. Istanbul i$gal
kuvvetleri komutanI General Harrington. Fenerbahçe yOnticilerini "Anadolu'daki
isyancIlara silah kaCIrmakla" suClayIp kulUbU kapatacaktIr.
$EREF DEFTERI
Mustafa Kemal bu esrarengiz ziyaretin sonunda kulUbUn maroken kaplI $eref
defterini alIr ve $u satIrlarI yazIp altIna UnlU imzasInI Cakar:
"Fenerbahçe KulUbU'nUn her tarafta mazhar-I takdir olmu$ bulunan asar-I
mesaisini i$itmi$ ve bu kulUbU ziyareti ve ebedi hamiyeti tebrik etmeyi vazife
etmi$tim. Bu vazifenin ifasI ancak bugUn mUyesser olabilmi$tir. Takdirat ve
tebrikatImI buraya kayd ile mUbahiyim."
3 MayIs 1334, Ordu KumandanI Mustafa Kemal.
***
BugUnkU ku$aklarIn anlamasI iCin bu metni tercUme edelim:
"Fenerbahçe'nin her tarafta takdir edilen CaGda$ i$lerini duymu$ ve kulUbU
ziyaret ederek, bu OlUmsUz hizmeti kutlamayI gOrev edinmi$tim. Bu gOrevin
yerine gelmesi ancak bugUn mUmkUn oldu. Takdir ve tebriklerimi buraya
kaydetmekten mutluyum"
SarI lacivertli renklere gOnUl verenler Mustafa Kemal'in tarihe bIraktIGI bu
vesikayI gOstererek onun Fenerbahçeli olduGunu savunur, Galatasaray ve
Be$ikta$'I tutanlar ise daima itiraz ederler.
KAYIP DEFTER
Oysa Mustafa Kemal'in Fenerbahçeli olduGu kendi sOzleri ile sabittir. Oraya
yeniden dOneceGiz. Fenerbahçe'nin tarihi lokali 1932 yIlInda tamamen yanar.
KulUbUn birCok deGerli evrakI ile kazandIGI kupalar, $iltler kUl olur, gider.
Bu maroken kaplI defterin de yanIp gittiGi sanIlmaktadIr.
ICinde AtatUrk'Un ziyaret yazIsInIn da bulunduGu bu defterin yanmI$ olmasI
Fener yOneticilerini kahretmektedir. Fakat bu maroken kaplI defter garip bir
biCimde ortaya CIkar. Defteri yangIn yerinde bulup kurtaran meChul bir
taraftar, posta ile kulUbe gOnderirken adInI aCIklamaz.
Bu olay Fenerbahçe Lokali'nin kundaklandIGI ku$kularInI artIrmaktadIr.
CamianIn eskileri ve ileri gelenleri kulUbU yakanlarIn isimlerini birer birer
vermektedir.
Iddialara gOre Kongrede gOrev ba$Inda uzakla$tIrIlanlarIn marifetidir bu i$.
KulUp lokalini yakmaya karar verirken "Maroken kaplI $eref defterine"
kIyamayIp, eyleme geCmeden emniyete almI$, daha sonra da kulUbe
gOndermi$lerdir.
Akla yakIn bir iddia.
***
Bana bu geCmi$te kalan olayI anlatanlar, kulUbU kimlerin yaktIGInI da isim isim
sOylediler. Bu isimlerden bazIlarInIn CocuklarI yakIn bir zamana kadar
Fenerbahçe'de yOneticilik yaptI.
Bu satIrlarI yazarken "KapanmI$ bir defteri" yeniden aCIp, camiayI birbirine
dU$Urmemek iCin bu isimleri "$imdilik" aCIklamIyorum. Ama kayItlarImda mevcut
kalacak. Bu kundakCIlarIn isimleri, Fener'e yOneticilik yapan CocuklarInIn
zarar gOremeyeceGi bir tarihte kamuoyunun bilgisine mutlaka sunulacak.
Hayatta olursam ben. OlmU$sem benim vasiyet edeceGim ki$i tarafIndan.
PARA YARDIMI
Fenerbahçe KulUp binasInIn yanmasIna en Cok UzUlenlerden biri Cumhurba$kanI
AtatUrk'tUr. Cumhurba$kanlIGI Genel Sekreteri Hazan RIza kulUbe AtatUrk adIna
bir geCmi$ olsun tegrafI Cekerken 500 lira para da gOnderir.
"Reisicumhur hazretlerinin emriyle, yeni kulUp binasInIn in$aatInda kullanIlmak
iCin" der telgrafta.
Mustafa Kemal 1930'lu yIllarda Fenerbahçeli olduGunu sIk sIk beyan edecektir.
Onun hikayesi de ayrI.
Bu arada kendisini Fenerbahçe ile tanI$tIran ihtilal gUnlerindeki arkada$I
Sabri Toprak Bey'i Fenerbahçe'ye ikinci kez ba$kan yaptIGInI da hatIrlatalIm.
----
Kutu
FENERBAHÇE'YI CHURCHILL DE SEYRETMI$TI
Sultan Re$ad'In Ba$mabeyinci'si (bugUnkU anlamda Cumhurba$kalIGI Genel
SekreterliGi gibi bir makam) LUtfU Simavi Bey'in anIlarInda Churchill'in
Istanbul seyahatinden sOz ederken, onu padi$ah ile tanI$tIrmasInI $Oyle
anlatIr:
"... 13 EylUl 1910 gUnU Cuma selamlIGI tOreni DolmabahCe camiinde yapIldIktan
sonra Padi$ah Be$inci Sultan Mehmet (Sultan Re$ad) yedi Cifte bir kayIkla
TopkapI sarayInI $ereflendirdi.
Ingiltere Dahiliye NazIrI (ICi$leri bakanI) Mr. Churchill bir sUreden beri
Istanbul'da bulunuyordu. Padi$ah'In selamlIk tOrenini izlemek iCin gelmi$ ve
tOren alanInda kendisine Ozel bir kO$e hazIrlanmI$tI.
Cuma namazIndan CIkIldIktan sonra Churchill ile e$ini Padi$ah'a takdim ettim.
Padi$ah ellerini sIkIp kendilerine bir kaC kelime hal hatIr sordu"
***
Ingiltere ICi$leri BakanI'nIn Istanbul'a ne demeye geldiGi belli deGildir ama
uzunca bir sUre kalIp "oryantalist bir hevesle" bu gizemli $ehri bir gUzel
incelediGi bellidir.
Ingiliz Sefareti Churchill'i eGlendirmek iCin KadIkOy Ku$dili CayIrI'nda
oynanacak olan Fenerbahçe-Strugglers maCIna gOtUrUrler. Strugglers Ingiliz
Sefaretinin takImIdIr ama o tarihteki kadrosunun CoGunluGu Rum genClerinden
olu$maktadIr.
Bayan Churchill'in varlIGI yUzUnden kordiplomatiGe mensup hanImlarIn CoGu maCa
gelir. KadIkOy yakasInIn ve Istanbul cemiyet hayatInIn UnlUleri de oradadIr.
Fenerbahçe Cok zayIf bir kadroya sahiptir. Ustelik maCIn havasIna kendini
kaptIran Galatasaray'In "Size en iyi be$ oyuncumuzu verelim" teklifini de
kabul etmez.
Ama hanIm seyircilerin CokluGu Fener'i ate$ler. DiGer takImlara farklI maGlup
olan Fener, kuvvetli hasmIna kar$I cansiperane oynar ve son dakikalarda yediGi
talihsiz bir golle maCtan 3-2 maGlup ayrIlIr.
Anadolu insanInIn bu mUcadele gUcUnU be$ yIl sonra Donanma BakanI olarak
Canakkale sava$I'nda tanIyacak olan Churchill belki de Fener'i o gUn Cok di$li
bir takIm sandI.
EGer gUcUnU hIrsIndan aldIGInI sezse belki olaya ta o zamandan bir "mim" koyar,
belki de askerini Canakkale'de Olmeye gOnderirken bu kadar pervasIz olmazdI.
----
Kutu
CUMHURBA$KANI EVREN'I TOKATLAYAN FENERBAHÇELI
1982 yIlInIn Ekim ayInda Devlet Ba$kanI ve Milli GUvenlik Konseyi Ba$kanI
Orgeneral Kenan Evren adIna telefon aCan bir subay Fenerbahçe Ba$kanI Ali $en
ile yOneticileri Ankara'ya davet eder. GerekCe "SayIn Konsey Uyelerinin
kendileri ile tanI$mak istemesidir"
Devlet Ba$kanI Kenan Evren davetine icap eden Fenerbahçe Ba$kanI ve
yOneticilerine "NasIl sIkI bir Fenerli olduGunu" anlatIrken, ya$adIGI bir
olayI $Oyle hikaye eder:
"Biz vakti zamanInda Fenerbahçe'nin hasta taraftarIydIk. O vakitler okul
CaGImIzdI. DeGil Fener'in maClarI, yapIlan antrenmanlarI dahi kaCIrmazdIk.
Evimiz bugUnkU Fenerbahçe stadI yakInlarIndaydI. O zamanlar sahanIn etrafI
tahta bir perdeyle Cevriliydi. OnlarI a$ar, sahaya girip futbolcularI gOrmeye
CalI$IrdIk.
Fenerbahçe yUzUnden okuldan kaCmamIza kIzan hocalarImIz bizlerin futbol
sahalarIna gitmemizi men etmeye CalI$IrlardI. Bunu Fenerli idarecilere de
sOylemi$ler. O yUzden idareciler, futbolcular bizlerin, yani talebelerin
sahaya sokulmasInI hiC istemezlerdi.
HiC unutmam bOyle bir antrenmanI takip ediyorduk... Futbolcular bizi
kovalamaya ba$ladIlar. Beni yakalayan Fenerbahçeli Esat'tI ve suratIma sIkI bir
tokat patlattI. Ben bu tokatI yemesine yedim ama Fener'in antrenmanlarInI takip
etmekten vazgeCmedim.....................
devamı var ama koyamadım